Platon, “sofistler soyu problemata’larla dolu gibi görünüyor” dediği zaman “problema” sözcüğü burada öncelikle başlangıçtaki anlamında, yani insanın kendi karşısına ördüğü “koruyucu duvar”, “tahkimat” anlamında anlaşılmalıdır. Zira sofistler ortaya, hiç durmadan arkasına gizlendikleri bu tür “problema”lar çıkarıyor; bunlara ulaşmak için önce problema ile mücadele etmek ve onu devirmek gerekiyor. Bu tür “problemata”lar, içyüzlerinin anlaşılması ve “çözülmesi” gereken belirli öğretilerdir. Platon “problema” olarak örneğin “her şey akar” öğretisini gösterir, hatta bu önermeyi savunan Herakleitosçular hakkında bile, onların önümüze gelen “bir problema gibi” incelenmesi gerektiğini söyler. Böylece “problem” sözcüğü “çözülecek sorun” anlamını kazanır ve Platon’da bu anlamın, başlangıçtaki “koruyucu duvar” (sözcüğü sözcüğüne: “öne atılan şey”) anlamından çıkarak nasıl geliştiği belirgin hale gelir.
Platon, “sofistler soyu problemata’larla dolu gibi görünüyor” dediği zaman “problema” sözcüğü burada öncelikle başlangıçtaki anlamında, yani insanın kendi karşısına ördüğü “koruyucu duvar”, “tahkimat” anlamında anlaşılmalıdır. Zira sofistler ortaya, hiç durmadan arkasına gizlendikleri bu tür “problema”lar çıkarıyor; bunlara ulaşmak için önce problema ile mücadele etmek ve onu devirmek gerekiyor. Bu tür “problemata”lar, içyüzlerinin anlaşılması ve “çözülmesi” gereken belirli öğretilerdir. Platon “problema” olarak örneğin “her şey akar” öğretisini gösterir, hatta bu önermeyi savunan Herakleitosçular hakkında bile, onların önümüze gelen “bir problema gibi” incelenmesi gerektiğini söyler. Böylece “problem” sözcüğü “çözülecek sorun” anlamını kazanır ve Platon’da bu anlamın, başlangıçtaki “koruyucu duvar” (sözcüğü sözcüğüne: “öne atılan şey”) anlamından çıkarak nasıl geliştiği belirgin hale gelir.