Kitap, güncellenmiş 2. baskısını yapmıştır.
Bir söz der ki "Babaannene iki dakikada açıklayamayacağın tek satır kodu bile programına ekleme, hatta babaannen Ada Lovelace olsa bile". Birçok programcının düştüğü bu hata aslında programlamayı tam olarak öğrenmeden işe koyulmalarından kaynaklanmaktadır.
Bu kitap, "hangi programlama dilini öğrenmeliyim" ya da "hangi programlama dili ile daha çok üretebilirim"in cevabını vermeye çalışmıştır.
Kitap; programlama dillerinin değerlendirilmesi, karşılaştırılması, güçlü ve zayıf yönlerin belirlenmesi, öğrenilmesi ve öğretilmesi sırasında ele alınması gereken parametreleri incelemektedir. Aynı zamanda bir programlama dilini öğrendikten sonra, tamamen yeni bir programlama diline uyum sağlanmanın kolaylığını sunmaktadır.
Programlama dillerinin prensipleri iyi anlaşılırsa, kod geliştirme basitleşecek ve kullanıcının programlama dilini iyileştirmeye dair önerileri olabilecektir. Hangi problem yapılarında hangi programlama dilinin kullanılması gerektiği, programlama paradigmalarını anlamaya bağlıdır. Bu nedenle bu kitapta her paradigma ayrıca incelenmektedir.
Paradigmalara, yapılara ve işleyişe hakim olmadan etkili bir program kodu yazmak mümkün görünmemektedir.
Böyle bir içeriğe sahip Türkiye'de ilk Türkçe kitap özelliğini taşıyan ve sadece bir programlama dilini öğretmeyi amaçlamayan bu kitap, programlamaya yeni başlamış ya da programlamanın içerisinde olan herkesin yararlanacağı önemli bir kaynaktır.
Kitap, güncellenmiş 2. baskısını yapmıştır.
Bir söz der ki "Babaannene iki dakikada açıklayamayacağın tek satır kodu bile programına ekleme, hatta babaannen Ada Lovelace olsa bile". Birçok programcının düştüğü bu hata aslında programlamayı tam olarak öğrenmeden işe koyulmalarından kaynaklanmaktadır.
Bu kitap, "hangi programlama dilini öğrenmeliyim" ya da "hangi programlama dili ile daha çok üretebilirim"in cevabını vermeye çalışmıştır.
Kitap; programlama dillerinin değerlendirilmesi, karşılaştırılması, güçlü ve zayıf yönlerin belirlenmesi, öğrenilmesi ve öğretilmesi sırasında ele alınması gereken parametreleri incelemektedir. Aynı zamanda bir programlama dilini öğrendikten sonra, tamamen yeni bir programlama diline uyum sağlanmanın kolaylığını sunmaktadır.
Programlama dillerinin prensipleri iyi anlaşılırsa, kod geliştirme basitleşecek ve kullanıcının programlama dilini iyileştirmeye dair önerileri olabilecektir. Hangi problem yapılarında hangi programlama dilinin kullanılması gerektiği, programlama paradigmalarını anlamaya bağlıdır. Bu nedenle bu kitapta her paradigma ayrıca incelenmektedir.
Paradigmalara, yapılara ve işleyişe hakim olmadan etkili bir program kodu yazmak mümkün görünmemektedir.
Böyle bir içeriğe sahip Türkiye'de ilk Türkçe kitap özelliğini taşıyan ve sadece bir programlama dilini öğretmeyi amaçlamayan bu kitap, programlamaya yeni başlamış ya da programlamanın içerisinde olan herkesin yararlanacağı önemli bir kaynaktır.