Uzun yıllar sonra, 80'lerde ve 90'lı yıllarda ülkemizde çok sevilen, neşeli düşündüren gülümseten "Duvar Yazıları"yla dopdolu sıcacık bir kitap bu. Bülent Taş, güncel hayata dair iğnelemelerle, ironik çağrışımlarla bezeli "duvar yazıları" geleneğini başarıyla sürdüren bir sanatçı. O, toplumun, doğanın ve bireyin nabzını tutuyor, sosyal hayatla mizahın aykırı dilini, politik unsurları ustalıkla birleştiriyor. Görünmeyeni göstermeye, duyulmayanı duyurmaya çalışan Taş, duvar yazısı kültürünü canlı tutan nadir sanatçılardan biri. Kah gülüp kah üzülmek, ama en çok da düşünmek ve sorgulamak için, sayfaları çevirin!
Ey duvar yazıcısı;
tacı tahtı bırak,
gökkuşağından bir renk al içindeki Fırça Sarayına!
Ey duvar yazıcısı;
nerde bir duvar örülse yanı başında isyan boy veriyor!
Bütün duvarlardan isyanlara Düştün sen!
Ey duvar yazıcısı;
duvarlar yükseliyor, vicdanlar alçalıyor!
Ne zaman vicdan taş kesilse, biliyorum o taştan bir duvar örülecek!
Ey duvar yazıcısı;
Çekinme,
Çek fırçanı…
Uzun yıllar sonra, 80'lerde ve 90'lı yıllarda ülkemizde çok sevilen, neşeli düşündüren gülümseten "Duvar Yazıları"yla dopdolu sıcacık bir kitap bu. Bülent Taş, güncel hayata dair iğnelemelerle, ironik çağrışımlarla bezeli "duvar yazıları" geleneğini başarıyla sürdüren bir sanatçı. O, toplumun, doğanın ve bireyin nabzını tutuyor, sosyal hayatla mizahın aykırı dilini, politik unsurları ustalıkla birleştiriyor. Görünmeyeni göstermeye, duyulmayanı duyurmaya çalışan Taş, duvar yazısı kültürünü canlı tutan nadir sanatçılardan biri. Kah gülüp kah üzülmek, ama en çok da düşünmek ve sorgulamak için, sayfaları çevirin!
Ey duvar yazıcısı;
tacı tahtı bırak,
gökkuşağından bir renk al içindeki Fırça Sarayına!
Ey duvar yazıcısı;
nerde bir duvar örülse yanı başında isyan boy veriyor!
Bütün duvarlardan isyanlara Düştün sen!
Ey duvar yazıcısı;
duvarlar yükseliyor, vicdanlar alçalıyor!
Ne zaman vicdan taş kesilse, biliyorum o taştan bir duvar örülecek!
Ey duvar yazıcısı;
Çekinme,
Çek fırçanı…