“Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol, denilmekte hep. Ne olduğumla nasıl göründüğüm öyle iç içe ki! Hem tam manasıyla ne olduğumu da bilmiyorum. Diğer insanlar gibiyim. Onlardanım. Onların içinde kaybolmuş haldeyim. Onlarla iken hem kendimim hem de yabancıyım kendime. Bir aldanış, bir unutuş halindeyim. ‘Ben’ diyorum ama ne zaman sahici ben olduğumu da bilmiyorum. Beni ben yapan sadece duygu ve fikirlerimin sürekliliği mi? Başkalarıylayken başka biriyim. Gerçek ‘ben’ onlarlayken mi olandır yoksa kendimleyken mi olandır, bilmiyorum. Bu sahtelik mi, ikiyüzlülük mü? Yoksa tüm insanlar bilmeden mi yaşıyor bu ikiyüzlülüğü? Dünya sahte diye mi bir tarafımız sahte bir tarafımız hakiki! Ki hangi tarafımız hakiki, onu da bilemem!”
“Toplanın! Toplanın! Bu cem, benliğin yok oluşudur. Bir araya gelin! Ben ile başkası, ayrışmadan önceki haline dönüp birleşecek. Toplanın! Varlık bir olacak. Bu birlik sadece ve sadece Hakk’ın var olduğu o ilk ana döndürecek ruhu! Elestu! Elestu!”
“Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol, denilmekte hep. Ne olduğumla nasıl göründüğüm öyle iç içe ki! Hem tam manasıyla ne olduğumu da bilmiyorum. Diğer insanlar gibiyim. Onlardanım. Onların içinde kaybolmuş haldeyim. Onlarla iken hem kendimim hem de yabancıyım kendime. Bir aldanış, bir unutuş halindeyim. ‘Ben’ diyorum ama ne zaman sahici ben olduğumu da bilmiyorum. Beni ben yapan sadece duygu ve fikirlerimin sürekliliği mi? Başkalarıylayken başka biriyim. Gerçek ‘ben’ onlarlayken mi olandır yoksa kendimleyken mi olandır, bilmiyorum. Bu sahtelik mi, ikiyüzlülük mü? Yoksa tüm insanlar bilmeden mi yaşıyor bu ikiyüzlülüğü? Dünya sahte diye mi bir tarafımız sahte bir tarafımız hakiki! Ki hangi tarafımız hakiki, onu da bilemem!”
“Toplanın! Toplanın! Bu cem, benliğin yok oluşudur. Bir araya gelin! Ben ile başkası, ayrışmadan önceki haline dönüp birleşecek. Toplanın! Varlık bir olacak. Bu birlik sadece ve sadece Hakk’ın var olduğu o ilk ana döndürecek ruhu! Elestu! Elestu!”