Radde

Stok Kodu:
9786052235027
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
88
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%25 indirimli
190,00TL
142,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 17,42TL
Temin süresi 1-3 gündür.
9786052235027
1189602
Radde
Radde
142.50

“Kitaptaki öyküler, yalnız sergilediği ayrıntıların, getirdiği çağrışımların, önümüze çıkardığı yaşam kesitleri ve insan ilişkilerinin yolculuğu olarak değil, aynı zamanda öykü dünyamızın gelenek zincirine eklenen halkanın ve bu zincire bundan sonra eklenecek yeni halkaların yolculuğu olarak da okunmalı.”

- Kemal Özer

“Dosyanın ilk öyküsünün ilk cümlesini okuduğumda nasıl bir yolculuğa çıktığımı da anlamıştım. Genç öykücülerin önündeki engellerin en büyüğü birikime dayanmadan yola çıkmaları ve çok aceleci olmaları. Çağrı'nın onlardan biri olmaması rahatlattı beni. Cümle yapısı, sözcük seçimi, ayrıntılarının işlevsel olması, diyaloglardaki doğallık kendi sesine çok yakın olduğunun göstergeleriydi. Birikimli olduğu, öykü üzerine yoğunlaştığı, yazdıklarını dinlendirip farklı süzgeçlerden geçirdiği hemen belli oluyordu. En önemlisi de ilginçlik peşinde koşmayıp kendi öyküsünü aramasıydı. Yazdıklarını doğal ve içten yapan da buydu.”

- Cemil Kavukçu

Eğilip yerden taş topluyor. Bir, iki, üç… Dördüncüsü kayıp düşüyor elinden. Önemi yok; kalanlar avucunu dolduruyor zaten. Parmaklarının arasındaki taşları birbirine vurmaya başlıyor. Bir ses var artık; kendinin, eşeğin, cırcır böceklerinin dışında bir ses. Yeniden yürüyebilir şimdi; birbirine vuran taşların sesi ağır ağır ilerliyor patikada…

“Kitaptaki öyküler, yalnız sergilediği ayrıntıların, getirdiği çağrışımların, önümüze çıkardığı yaşam kesitleri ve insan ilişkilerinin yolculuğu olarak değil, aynı zamanda öykü dünyamızın gelenek zincirine eklenen halkanın ve bu zincire bundan sonra eklenecek yeni halkaların yolculuğu olarak da okunmalı.”

- Kemal Özer

“Dosyanın ilk öyküsünün ilk cümlesini okuduğumda nasıl bir yolculuğa çıktığımı da anlamıştım. Genç öykücülerin önündeki engellerin en büyüğü birikime dayanmadan yola çıkmaları ve çok aceleci olmaları. Çağrı'nın onlardan biri olmaması rahatlattı beni. Cümle yapısı, sözcük seçimi, ayrıntılarının işlevsel olması, diyaloglardaki doğallık kendi sesine çok yakın olduğunun göstergeleriydi. Birikimli olduğu, öykü üzerine yoğunlaştığı, yazdıklarını dinlendirip farklı süzgeçlerden geçirdiği hemen belli oluyordu. En önemlisi de ilginçlik peşinde koşmayıp kendi öyküsünü aramasıydı. Yazdıklarını doğal ve içten yapan da buydu.”

- Cemil Kavukçu

Eğilip yerden taş topluyor. Bir, iki, üç… Dördüncüsü kayıp düşüyor elinden. Önemi yok; kalanlar avucunu dolduruyor zaten. Parmaklarının arasındaki taşları birbirine vurmaya başlıyor. Bir ses var artık; kendinin, eşeğin, cırcır böceklerinin dışında bir ses. Yeniden yürüyebilir şimdi; birbirine vuran taşların sesi ağır ağır ilerliyor patikada…

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat