Bu tezin konusu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.204’te düzenlenmiş bulunan resmi belgede sahtecilik suçudur. Anılan maddenin birinci fıkrasında herkes tarafından işlenen resmi belgede sahtecilik suçu, ikinci fıkrasında kamu görevlisi tarafından işlenen resmi belgede sahtecilik suçu, üçüncü ve son fıkrasındaysa her iki fıkrada düzenlenmiş bulunan suçlar bakımından ortak bir daha fazla cezayı gerektiren nitelikli hal olan resmi belgenin kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belge niteliğinde olması hali düzenlenmiştir. Resmi belgede sahtecilik suçuyla toplumun resmi belgelerin geçerliliğine olan inanç ve güveni koruma altına alınmak istenmektedir. Bu suç, 5237 sayılı TCK’nın “Topluma Karşı Suçlar” başlıklı üçüncü kısmının “Kamu Güvenine Karşı Suçlar” başlıklı dördüncü bölümünde düzenlenmiştir.
Resmi belgede sahtecilik suçu, doktrin ve uygulamada birçok açıdan tartışmalara konu olmaktadır. Bu durumun da uygulamada çelişkili kararlar verilmesine ve adaletsiz uygulamalara yol açtığı gözlemlenmiştir. Ayrıca suçun, sosyal ve teknolojik gelişmeler nedeniyle kapsam ve nitelik olarak gelişip değişmesi nedeniyle ortaya çıkan yeni kavram ve durumlar da dikkate alınarak bu konu ele alınmıştır. Çalışmada, 765 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunlarının açıklamalarıyla karşılaştırmalarına değinilmiştir. Ayrıca doktrin ve uygulamadaki görüşlere ve kanaatimize de yer verilerek konunun aydınlatılmasına katkı sağlanmaya çalışılmıştır.
Bu tezin konusu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.204’te düzenlenmiş bulunan resmi belgede sahtecilik suçudur. Anılan maddenin birinci fıkrasında herkes tarafından işlenen resmi belgede sahtecilik suçu, ikinci fıkrasında kamu görevlisi tarafından işlenen resmi belgede sahtecilik suçu, üçüncü ve son fıkrasındaysa her iki fıkrada düzenlenmiş bulunan suçlar bakımından ortak bir daha fazla cezayı gerektiren nitelikli hal olan resmi belgenin kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belge niteliğinde olması hali düzenlenmiştir. Resmi belgede sahtecilik suçuyla toplumun resmi belgelerin geçerliliğine olan inanç ve güveni koruma altına alınmak istenmektedir. Bu suç, 5237 sayılı TCK’nın “Topluma Karşı Suçlar” başlıklı üçüncü kısmının “Kamu Güvenine Karşı Suçlar” başlıklı dördüncü bölümünde düzenlenmiştir.
Resmi belgede sahtecilik suçu, doktrin ve uygulamada birçok açıdan tartışmalara konu olmaktadır. Bu durumun da uygulamada çelişkili kararlar verilmesine ve adaletsiz uygulamalara yol açtığı gözlemlenmiştir. Ayrıca suçun, sosyal ve teknolojik gelişmeler nedeniyle kapsam ve nitelik olarak gelişip değişmesi nedeniyle ortaya çıkan yeni kavram ve durumlar da dikkate alınarak bu konu ele alınmıştır. Çalışmada, 765 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunlarının açıklamalarıyla karşılaştırmalarına değinilmiştir. Ayrıca doktrin ve uygulamadaki görüşlere ve kanaatimize de yer verilerek konunun aydınlatılmasına katkı sağlanmaya çalışılmıştır.