Dünya’dan Pluark’a ya da Pluark’tan Dünya’ya renk götürebilmek mümkün değildi. Nasıl ki onların âleminde onların rengine bürünmüşsem, karşımda oturan bu adam da teni ve saç rengi ile Dünya’ya ait biri gibi görünüyordu. Bir tek gözlerinin yeşili pek öyle rastlanılabilecek tonda değildi. Muhtemelen Dünya’nın ışığına uyum sağlamakta zorlanacak ve göz yorgunluğu çekecekti. Âlemler ve renkler hâlâ tam olarak çözemediğim ilginç bir konuydu. Mesela başka bir âlemden Dünya’ya geldiğinde: Endemik ağacın beyaz pamukçuğu pembeye dönüşürken; Batuga’nın esmer teni açık renge, koyu saçları sarıya, krem tonlarındaki elbisesi ve minik kesesi de kırmızıya dönüşmüştü. Gözleri ise tıpkı Argates gibi Dünya’da pek karşılaşılmayacak tonlar almıştı.
Dünya’dan Pluark’a ya da Pluark’tan Dünya’ya renk götürebilmek mümkün değildi. Nasıl ki onların âleminde onların rengine bürünmüşsem, karşımda oturan bu adam da teni ve saç rengi ile Dünya’ya ait biri gibi görünüyordu. Bir tek gözlerinin yeşili pek öyle rastlanılabilecek tonda değildi. Muhtemelen Dünya’nın ışığına uyum sağlamakta zorlanacak ve göz yorgunluğu çekecekti. Âlemler ve renkler hâlâ tam olarak çözemediğim ilginç bir konuydu. Mesela başka bir âlemden Dünya’ya geldiğinde: Endemik ağacın beyaz pamukçuğu pembeye dönüşürken; Batuga’nın esmer teni açık renge, koyu saçları sarıya, krem tonlarındaki elbisesi ve minik kesesi de kırmızıya dönüşmüştü. Gözleri ise tıpkı Argates gibi Dünya’da pek karşılaşılmayacak tonlar almıştı.