19. yüzyılın sonunda L. L. Zamenhof tarafından dünyaya armağan edilen Espe¬ranto, günümüzde en çok konuşulan yapay dil olma özelliğini taşıyor. Orta seviyede bildiğim bu dilin kendine ait bir bayrağı, marşı, kültürü ve en önemlisi dünyanın dört bir köşesinde yaşayan konuşanları var. Esperanto’dan bahsetme sebebim, bu sayımızda Esperanto dilinde yazılmış bir bilimkurgu öyküsünün yer alması. Bu öykü, farklı dillerde yazılmış bilimkurgu eserlerinin çeşitliliğini ve zengin¬liğini yansıtıyor. Sadece İngilizce, Fransızca, Almanca gibi dillerde değil tüm dillerde bilimkur¬gu eserleri yazılıyor. Bilimkurgu okurları olarak bunu unutmamamız gerektiğini düşünüyorum.
Bilimkurgu, yalnızca belirli ülkelerin tekelinde olan bir tür değil; her dilin, her kültürün içinde kendine yer bulabilen, geniş bir yelpazeye sahip bir edebiyat dalı.
Bu sayımızda yer alan yazarlar şöyle: Fatih Aşgün, Gökcan Şahin, Ali Burak Özkaya, Esra Altun, Elif Kalay, Nedim Gökhan Aydın, Süleyman Sönmez, Sinan C. Güldal, İnan Sabırcan, Barış Toprak, Ekin Açıkgöz ve Liven Dek.
Liven Dek’in Esperanto dilindeki öyküsünü Türkiye’nin önde gelen Esperan¬tistlerinden Vasil Kadifeli Türkçeye çevirdi. Bu çeviriyi Esperanto’nun zenginliği¬ni Türk okurlarıyla buluşturmak adına önemli bir adım olarak görüyorum.
Beşinci sayımızda sayfalarımız arasındaki bir yenilik dikkatinizi mutlaka çe¬kecektir: Öykülerin sonunda yazarlara ait biyografiler yer alıyor.
150 sözcüğü geçmeyen bu kısa biyografiler sayesinde, öykülerin arkasındaki yaratıcı zihinleri daha yakından tanıma fırsatı elde edeceğiz.
Altıncı sayıda görüşmek dileğiyle!
Ruhşen Doğan Nar
19. yüzyılın sonunda L. L. Zamenhof tarafından dünyaya armağan edilen Espe¬ranto, günümüzde en çok konuşulan yapay dil olma özelliğini taşıyor. Orta seviyede bildiğim bu dilin kendine ait bir bayrağı, marşı, kültürü ve en önemlisi dünyanın dört bir köşesinde yaşayan konuşanları var. Esperanto’dan bahsetme sebebim, bu sayımızda Esperanto dilinde yazılmış bir bilimkurgu öyküsünün yer alması. Bu öykü, farklı dillerde yazılmış bilimkurgu eserlerinin çeşitliliğini ve zengin¬liğini yansıtıyor. Sadece İngilizce, Fransızca, Almanca gibi dillerde değil tüm dillerde bilimkur¬gu eserleri yazılıyor. Bilimkurgu okurları olarak bunu unutmamamız gerektiğini düşünüyorum.
Bilimkurgu, yalnızca belirli ülkelerin tekelinde olan bir tür değil; her dilin, her kültürün içinde kendine yer bulabilen, geniş bir yelpazeye sahip bir edebiyat dalı.
Bu sayımızda yer alan yazarlar şöyle: Fatih Aşgün, Gökcan Şahin, Ali Burak Özkaya, Esra Altun, Elif Kalay, Nedim Gökhan Aydın, Süleyman Sönmez, Sinan C. Güldal, İnan Sabırcan, Barış Toprak, Ekin Açıkgöz ve Liven Dek.
Liven Dek’in Esperanto dilindeki öyküsünü Türkiye’nin önde gelen Esperan¬tistlerinden Vasil Kadifeli Türkçeye çevirdi. Bu çeviriyi Esperanto’nun zenginliği¬ni Türk okurlarıyla buluşturmak adına önemli bir adım olarak görüyorum.
Beşinci sayımızda sayfalarımız arasındaki bir yenilik dikkatinizi mutlaka çe¬kecektir: Öykülerin sonunda yazarlara ait biyografiler yer alıyor.
150 sözcüğü geçmeyen bu kısa biyografiler sayesinde, öykülerin arkasındaki yaratıcı zihinleri daha yakından tanıma fırsatı elde edeceğiz.
Altıncı sayıda görüşmek dileğiyle!
Ruhşen Doğan Nar