Romancı ne yazar okur nasıl anlar? Yazar ve okur yalnızca roman okunurken bir araya gelir. Onları bir araya getiren her ikisinin zihinselliği arasında kurulan kurgusal nitelikli ve adı roman olan köprüdür. Ne yazar okurun bitişiğindedir ne de okur okuduğu romandan ayrılıp kafasını kaldırınca yazar ile göz göze gelecektir. Dolayısıla romancının ne yazdığı okurun nasıl anladığı doğrudan yanıt alabilmiş bir soru değildir.
Altı yıl boyunca um:ag yazma seminerlerinde katılanlarla romanda kişi oluşturma konusunu odağa alan paylaşımlarda bulunan Yıldırım B. Doğan (yazar ve ruh hekimi) aynı konudaki çalışmalarını sonrasında aralıklarla başta Kurgu Kültür Merkezi olmak üzere değişik yerlerde sürdürmüştür. Kurgu Kültür Merkezi Yayınları arasında konuyla ilişkili birbirini izleyen iki kitabıyla Yıldırım B. Doğan, bu kez çok daha geniş bir alanda onlarca yazar-okur (kendisinin kullandığı tanımlamayla) edebiyat sevdalısıyla konuyu paylaşmıştır.
Yazarımız bu üçüncü kitabıyla roman konusunu irdeleme/anlama/çözümleme alt başlıkları kaplamında ele almaktadır. Çözümleme konusunun özünde eleştirel kuramla bağlantılı olduğu bilinir. Ancak kitap okuru eleştirmen haline getirme niyeti asla taşımamaktadır. Ne de eleştirel edimin düşünsellik yoğun emeğini görmezden gelmektedir.
Kitap okuma eylemine yön veren belli başlı harici kaynakları (örneğin Psikanaliz Kuramı ve Kişilerarası Kuramı ) okurla buluşturmayı amaçlar. Bunu yaparken önceki kitaplarda olduğu üzere yalınlık ve anlaşılırlık esas alınmıştır. Bir seminer dersi gibi. Uygulamanın eksik bırakılmadığı bu kitabımızda (yazarı seminerlerden tanıyan okurlarınmızın beklediği üzere) Dostoyevski'nin Suç ve Ceza romanı asal okuma çerçevesi olmuştur. Roman andığımız harici eleştiri kaynakları açısından örnek okumalar bağlamında sunulmuş olup okurun zihninin özerkliği ve özgüllüğü her koşulda korunmuştur.
Romancı ne yazar okur nasıl anlar? Yazar ve okur yalnızca roman okunurken bir araya gelir. Onları bir araya getiren her ikisinin zihinselliği arasında kurulan kurgusal nitelikli ve adı roman olan köprüdür. Ne yazar okurun bitişiğindedir ne de okur okuduğu romandan ayrılıp kafasını kaldırınca yazar ile göz göze gelecektir. Dolayısıla romancının ne yazdığı okurun nasıl anladığı doğrudan yanıt alabilmiş bir soru değildir.
Altı yıl boyunca um:ag yazma seminerlerinde katılanlarla romanda kişi oluşturma konusunu odağa alan paylaşımlarda bulunan Yıldırım B. Doğan (yazar ve ruh hekimi) aynı konudaki çalışmalarını sonrasında aralıklarla başta Kurgu Kültür Merkezi olmak üzere değişik yerlerde sürdürmüştür. Kurgu Kültür Merkezi Yayınları arasında konuyla ilişkili birbirini izleyen iki kitabıyla Yıldırım B. Doğan, bu kez çok daha geniş bir alanda onlarca yazar-okur (kendisinin kullandığı tanımlamayla) edebiyat sevdalısıyla konuyu paylaşmıştır.
Yazarımız bu üçüncü kitabıyla roman konusunu irdeleme/anlama/çözümleme alt başlıkları kaplamında ele almaktadır. Çözümleme konusunun özünde eleştirel kuramla bağlantılı olduğu bilinir. Ancak kitap okuru eleştirmen haline getirme niyeti asla taşımamaktadır. Ne de eleştirel edimin düşünsellik yoğun emeğini görmezden gelmektedir.
Kitap okuma eylemine yön veren belli başlı harici kaynakları (örneğin Psikanaliz Kuramı ve Kişilerarası Kuramı ) okurla buluşturmayı amaçlar. Bunu yaparken önceki kitaplarda olduğu üzere yalınlık ve anlaşılırlık esas alınmıştır. Bir seminer dersi gibi. Uygulamanın eksik bırakılmadığı bu kitabımızda (yazarı seminerlerden tanıyan okurlarınmızın beklediği üzere) Dostoyevski'nin Suç ve Ceza romanı asal okuma çerçevesi olmuştur. Roman andığımız harici eleştiri kaynakları açısından örnek okumalar bağlamında sunulmuş olup okurun zihninin özerkliği ve özgüllüğü her koşulda korunmuştur.