Serkan Fırtına'dan, kentin içinde nefes alamayanlardan, kentin dışına itilmişlere kadar; trajik insan manzaraları...
Toplum içinde bir şekilde yalnız kalmış ya da yalnız bırakılmış insan hikâyeleri...
Doğal olan ile yapay olanın bitmek bilmeyen karşıtlıkları...
Nostaljinin bıraktığı buruk sevinçler ve hüzün sağanağı...
“Serkan Fırtına'nın söylemleri; yazınsal, özgün, öykü tekniğini bütünüyle kavramış durumda. Deneyimsizlik gitmiş, yaşına yabancı ama yine de çok yakışan bir ustalığın ilk evresinde. Bu birikim ve donanımla Türk öyküsünü sarsıp sallayacak, alışılmadık biçim, biçem ve nitelikte öyküler yazabilecek yetenek önünde saygıyla eğiliyorum.”
Ahmet Türkay
Yazar
Serkan Fırtına'dan, kentin içinde nefes alamayanlardan, kentin dışına itilmişlere kadar; trajik insan manzaraları...
Toplum içinde bir şekilde yalnız kalmış ya da yalnız bırakılmış insan hikâyeleri...
Doğal olan ile yapay olanın bitmek bilmeyen karşıtlıkları...
Nostaljinin bıraktığı buruk sevinçler ve hüzün sağanağı...
“Serkan Fırtına'nın söylemleri; yazınsal, özgün, öykü tekniğini bütünüyle kavramış durumda. Deneyimsizlik gitmiş, yaşına yabancı ama yine de çok yakışan bir ustalığın ilk evresinde. Bu birikim ve donanımla Türk öyküsünü sarsıp sallayacak, alışılmadık biçim, biçem ve nitelikte öyküler yazabilecek yetenek önünde saygıyla eğiliyorum.”
Ahmet Türkay
Yazar