“İnsan, sevdiğini kışıyla da yazıyla da kabul etmez miydi? Âşık olacaksa eğer, dört mevsimine birden âşık olmaz mıydı? İnsan, sevdiği kişi için savaşmaktan veya bir şeyler yapmaktan vazgeçer miydi? Bence vazgeçmezdi. Vazgeçmemeliydi. Bu hayata sadece bir kere geliyorduk sonuçta. İnsanın sevgisi uğruna savaşması kadar güzel bir uğraş var mıydı? Hem, böyle bir sevgiyi hissedebilmek için ikinci bir şansımızın olacağının garantisi var mıydı? Yarın nefesimiz tıkanıp, yolda bir taşa takılıp ya da bir kaza geçirip ölmeyeceğimize kim garanti verebilirdi? İhtimallere ve geleceğe bırakılacak bir şey değildi sevgi ve aşk. Değeri şimdi bilinmeliydi, sonra değil.”
“İnsan, sevdiğini kışıyla da yazıyla da kabul etmez miydi? Âşık olacaksa eğer, dört mevsimine birden âşık olmaz mıydı? İnsan, sevdiği kişi için savaşmaktan veya bir şeyler yapmaktan vazgeçer miydi? Bence vazgeçmezdi. Vazgeçmemeliydi. Bu hayata sadece bir kere geliyorduk sonuçta. İnsanın sevgisi uğruna savaşması kadar güzel bir uğraş var mıydı? Hem, böyle bir sevgiyi hissedebilmek için ikinci bir şansımızın olacağının garantisi var mıydı? Yarın nefesimiz tıkanıp, yolda bir taşa takılıp ya da bir kaza geçirip ölmeyeceğimize kim garanti verebilirdi? İhtimallere ve geleceğe bırakılacak bir şey değildi sevgi ve aşk. Değeri şimdi bilinmeliydi, sonra değil.”