Köylerimiz, şehirlerimiz gibi tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yaptığından, mekân olarak küçük olsa da bünyesinde pek çok tarihî değer ve hikâyeler barındırmaktadır. Kaletepe, namıdiğer Kesiriç köyünün geçmişine yolculuk yapıldığında tarihten çok farklı izlere tanık olunmaktadır. Bu kapsamda köye adını veren “Kesiriç Cemaati” mensuplarının varlıklarına Anadolu ve Rumeli'nin farklı köşelerinde rastlamak ise ilginç noktalardan biridir.
Bir millet; dili, medeniyeti, kültürü ve tarihi ile var olabilmektedir. Köylerimiz de bu mirasımızın hayat bulduğu, samimi beşerî ilişkilerin doğal olarak yaşandığı, köyden ayrılanların ise her daim özlemle andığı mekânlardandır. Kaybolmaya yüz tutmuş bu mirasın gelecek kuşaklara aktarılması, milletimizin toplumsal hafızasının korunmasına bir katkı aynı zamanda doğduğumuz ve çocukluğumuzun geçtiği topraklara karşı da bir vefa borcudur. Osmanlı kayıtları ve günümüz verileri ile sözel kaynaklar ışığında bu çalışmada, köylerin derinliklerinde saklı kalmış hikâyelere ilgi duyanlara yeni ufuklar açılmakta; köyde yaşayan toplumun iktisadi hayatı, tarihi, dili, edebiyatı, gelenekleri, inançları, mutfağı, müziği, oyunları ve benzeri konular hakkında zengin görsellerle birlikte ayrıntılı bilgi verilmektedir. Ülkemizin kültürel mirasının bir parçasını keşfetmeye hazır mısınız?
Köylerimiz, şehirlerimiz gibi tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yaptığından, mekân olarak küçük olsa da bünyesinde pek çok tarihî değer ve hikâyeler barındırmaktadır. Kaletepe, namıdiğer Kesiriç köyünün geçmişine yolculuk yapıldığında tarihten çok farklı izlere tanık olunmaktadır. Bu kapsamda köye adını veren “Kesiriç Cemaati” mensuplarının varlıklarına Anadolu ve Rumeli'nin farklı köşelerinde rastlamak ise ilginç noktalardan biridir.
Bir millet; dili, medeniyeti, kültürü ve tarihi ile var olabilmektedir. Köylerimiz de bu mirasımızın hayat bulduğu, samimi beşerî ilişkilerin doğal olarak yaşandığı, köyden ayrılanların ise her daim özlemle andığı mekânlardandır. Kaybolmaya yüz tutmuş bu mirasın gelecek kuşaklara aktarılması, milletimizin toplumsal hafızasının korunmasına bir katkı aynı zamanda doğduğumuz ve çocukluğumuzun geçtiği topraklara karşı da bir vefa borcudur. Osmanlı kayıtları ve günümüz verileri ile sözel kaynaklar ışığında bu çalışmada, köylerin derinliklerinde saklı kalmış hikâyelere ilgi duyanlara yeni ufuklar açılmakta; köyde yaşayan toplumun iktisadi hayatı, tarihi, dili, edebiyatı, gelenekleri, inançları, mutfağı, müziği, oyunları ve benzeri konular hakkında zengin görsellerle birlikte ayrıntılı bilgi verilmektedir. Ülkemizin kültürel mirasının bir parçasını keşfetmeye hazır mısınız?