19. yüzyıl ortalarından itibaren kapılarını Bulgar talebelere de açan Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane, sunduğu sağlam eğitim ve kariyer imkânlarıyla kısa sürede onlarca genci kendine çekmeyi başarıyor. Bu gençlerden biri de, doğduğu Köstendil’de eczane çıraklığı yaptığı sırada tıbba yönelik ilgisi iyice pekişen Yosif Lyubenov (1846-1909) mezun olduktan sonra çok çalkantılı bir dönemde askeri hekim sıfatıyla Osmanlı ordusunda başarıyla görev yapmıştır (1876-1880). Ülkesine dönünce bir elinde neşter, diğerinde kalemle tıbba hizmete devam eden Bulgar hekim, eczane çıraklığı, payitahtın seçkin mektebinde talebeliği, Balkanlarda ve Yemen’de askerî hekimliği hakkında, Osmanlı tıp tarihi açısından önem arz eden hatıralar kaleme almıştır.
Bulgar edebiyatında Arap coğrafyasını ve daha somut olarak Yemen’i odağına alıp ayrıntıyla tasvir eden ilk eser olma özelliğini taşıyan hatıratında ise, maceralı deniz ve kara yolculuğunun yanı sıra görev yaptığı birkaç yıl boyunca askerî birliğiyle dolaştığı yerleşimlerle ilgili arşiv değeri taşıyan bilgiler ve veriler sunmuştur. Yemen’in coğrafyası, tarımı ve bitki örtüsü, yerli halkın hayat tarzı, geçim kaynakları, ilginç âdetleri ve gelenekleri, yeme ve içme alışkanlıkları, vilayetteki sağlık hizmetleri, endemik hastalıklar vs. gibi birçok başka konuda tespitler ve gözlemler içeren hatırat böylelikle dönemin ve bölgenin eşsiz bir tanıklığına dönüşmüştür.
19. yüzyıl ortalarından itibaren kapılarını Bulgar talebelere de açan Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane, sunduğu sağlam eğitim ve kariyer imkânlarıyla kısa sürede onlarca genci kendine çekmeyi başarıyor. Bu gençlerden biri de, doğduğu Köstendil’de eczane çıraklığı yaptığı sırada tıbba yönelik ilgisi iyice pekişen Yosif Lyubenov (1846-1909) mezun olduktan sonra çok çalkantılı bir dönemde askeri hekim sıfatıyla Osmanlı ordusunda başarıyla görev yapmıştır (1876-1880). Ülkesine dönünce bir elinde neşter, diğerinde kalemle tıbba hizmete devam eden Bulgar hekim, eczane çıraklığı, payitahtın seçkin mektebinde talebeliği, Balkanlarda ve Yemen’de askerî hekimliği hakkında, Osmanlı tıp tarihi açısından önem arz eden hatıralar kaleme almıştır.
Bulgar edebiyatında Arap coğrafyasını ve daha somut olarak Yemen’i odağına alıp ayrıntıyla tasvir eden ilk eser olma özelliğini taşıyan hatıratında ise, maceralı deniz ve kara yolculuğunun yanı sıra görev yaptığı birkaç yıl boyunca askerî birliğiyle dolaştığı yerleşimlerle ilgili arşiv değeri taşıyan bilgiler ve veriler sunmuştur. Yemen’in coğrafyası, tarımı ve bitki örtüsü, yerli halkın hayat tarzı, geçim kaynakları, ilginç âdetleri ve gelenekleri, yeme ve içme alışkanlıkları, vilayetteki sağlık hizmetleri, endemik hastalıklar vs. gibi birçok başka konuda tespitler ve gözlemler içeren hatırat böylelikle dönemin ve bölgenin eşsiz bir tanıklığına dönüşmüştür.