Allah’ın görülebilirliği düşüncesi -bir şekilde tutarlılık ve anlamlılığı gösterilebilirse- teolojinin Allah hakkında konuşurken karşı karşıya geldiği çıkmazlara bir çıkış yolu ve genel bağlamda da din diline önemli bir katkı sağlayabilir. Çünkü sonlu ile sonsuz arasındaki temel ilişki biçimi olan iman; büyük ölçüde soyut, öznel, kalbî ve içe dönüktür. Oysa ki Allah’ın görülmesi düşüncesinde, somut ve dışa dönük bir ilişki biçimi önerilmektedir. Rü’yetullah olgusunun herhangi bir anlam boyutunda tutarlılığı gösterilebilirse, teolojik dil önemli bir somut içerik kazanmış olacaktır.
Elinizdeki bu eserde, bir duyu aracı olarak göz ve ona atfedilen bir fiil olarak "görme"' olgusunun etimolojik ve kavramsal çözümlemelerine değinilmiş ve çerçevesi belirlenmeye çalışılan anlamın, dünya yaşamında beşerî tecrübe içinde imkânı sorgulanmış, tartışılan problemin epistemik boyutlarına da atıflarda bulunulmuştur. Ayrıca öteki yaşamda rü'yet düşüncesinin, görme mekânı âhiret olarak belirlendiğinde bunun aklî ve naklî imkânı da tartışılmıştır. Bu alandaki rasyonel kurgulardan, nassa dayalı yorumlara ve aykırı düşüncelere kadar oldukça kapsamlı bir anlam evreniyle ilgili tartışmalara yer verilmiştir. Son olarak da rü’yetullahın âhiret hayatında imkânı kabul edildiğine göre, bunun nasıl olacağı sorusuna cevap aranmıştır.
Allah’ın görülebilirliği düşüncesi -bir şekilde tutarlılık ve anlamlılığı gösterilebilirse- teolojinin Allah hakkında konuşurken karşı karşıya geldiği çıkmazlara bir çıkış yolu ve genel bağlamda da din diline önemli bir katkı sağlayabilir. Çünkü sonlu ile sonsuz arasındaki temel ilişki biçimi olan iman; büyük ölçüde soyut, öznel, kalbî ve içe dönüktür. Oysa ki Allah’ın görülmesi düşüncesinde, somut ve dışa dönük bir ilişki biçimi önerilmektedir. Rü’yetullah olgusunun herhangi bir anlam boyutunda tutarlılığı gösterilebilirse, teolojik dil önemli bir somut içerik kazanmış olacaktır.
Elinizdeki bu eserde, bir duyu aracı olarak göz ve ona atfedilen bir fiil olarak "görme"' olgusunun etimolojik ve kavramsal çözümlemelerine değinilmiş ve çerçevesi belirlenmeye çalışılan anlamın, dünya yaşamında beşerî tecrübe içinde imkânı sorgulanmış, tartışılan problemin epistemik boyutlarına da atıflarda bulunulmuştur. Ayrıca öteki yaşamda rü'yet düşüncesinin, görme mekânı âhiret olarak belirlendiğinde bunun aklî ve naklî imkânı da tartışılmıştır. Bu alandaki rasyonel kurgulardan, nassa dayalı yorumlara ve aykırı düşüncelere kadar oldukça kapsamlı bir anlam evreniyle ilgili tartışmalara yer verilmiştir. Son olarak da rü’yetullahın âhiret hayatında imkânı kabul edildiğine göre, bunun nasıl olacağı sorusuna cevap aranmıştır.