Her birimizin hayatımız boyunca taşıdığımız çeşitli ağırlıklarımız var; iyi veya kötü… Rüzgârların gücünükullanarak bir balonla uçmak ve istediğimiz yerlere ulaşmak için bu ağırlıklar çok önemlidir; onlarla ne zaman vene yapacağımızı bilirsek eğer...
Hayatımızın bir bölümünde bazı ağırlıklar gerekli olabilir çünkü ağırlıklarımız bizi istediğimiz yükseklikte tutarve ihtiyacımız olan rüzgâr gücünü kullanmamızı sağlar. Ancak hayatta rüzgârlar her zaman sakin esmez, bazenşiddetlenir, hatta fırtınaya dönüşür. Bu nedenle sık sık yön ve yükseklik değiştirmek zorunda kalırız.Mutluluk hayallerimiz ve başarı umutlarımız ne olursa olsun, bazen olaylar, tıpkı şiddetli rüzgârlar gibi bizihazırlıksız yakalayıp bilinmeze doğru sürükleyebilir. Bunun için, bir zamanlar yolumuzu açmış, gerekli olmuşağırlıklarımızın bir kısmını atmamız gerekir. Elbette hepsini birden atamayız, aksi halde daha üst katmanlardakirüzgârların yönünü anlamaya fırsat bulamadan çok hızlı bir şekilde ve çok fazla yükseliriz. Sonuç hiç de iyiolmaz. Dolayısıyla sadece bizi eski seviyemizden ihtiyacımız olan yeni seviyeye çıkartacak kadar bir ağırlığıatmalıyız.
Peki, ama nasıl? Hangi seviyede, hangi ağırlığı atmaya nasıl karar vereceğiz?
Psikiyatr ve pilot Bertrand Piccardişte tam bunu anlatıyor. Hiç durmadan 20 günde balonla ilk dünya turunu yapan pilot-yazar hayatta hangiyükseklikte ne yapacağımızı gösterirken alışkanlıklara dayanan otomatik davranış kalıplarımızı sorgulamamızayardımcı oluyor.
Her birimizin hayatımız boyunca taşıdığımız çeşitli ağırlıklarımız var; iyi veya kötü… Rüzgârların gücünükullanarak bir balonla uçmak ve istediğimiz yerlere ulaşmak için bu ağırlıklar çok önemlidir; onlarla ne zaman vene yapacağımızı bilirsek eğer...
Hayatımızın bir bölümünde bazı ağırlıklar gerekli olabilir çünkü ağırlıklarımız bizi istediğimiz yükseklikte tutarve ihtiyacımız olan rüzgâr gücünü kullanmamızı sağlar. Ancak hayatta rüzgârlar her zaman sakin esmez, bazenşiddetlenir, hatta fırtınaya dönüşür. Bu nedenle sık sık yön ve yükseklik değiştirmek zorunda kalırız.Mutluluk hayallerimiz ve başarı umutlarımız ne olursa olsun, bazen olaylar, tıpkı şiddetli rüzgârlar gibi bizihazırlıksız yakalayıp bilinmeze doğru sürükleyebilir. Bunun için, bir zamanlar yolumuzu açmış, gerekli olmuşağırlıklarımızın bir kısmını atmamız gerekir. Elbette hepsini birden atamayız, aksi halde daha üst katmanlardakirüzgârların yönünü anlamaya fırsat bulamadan çok hızlı bir şekilde ve çok fazla yükseliriz. Sonuç hiç de iyiolmaz. Dolayısıyla sadece bizi eski seviyemizden ihtiyacımız olan yeni seviyeye çıkartacak kadar bir ağırlığıatmalıyız.
Peki, ama nasıl? Hangi seviyede, hangi ağırlığı atmaya nasıl karar vereceğiz?
Psikiyatr ve pilot Bertrand Piccardişte tam bunu anlatıyor. Hiç durmadan 20 günde balonla ilk dünya turunu yapan pilot-yazar hayatta hangiyükseklikte ne yapacağımızı gösterirken alışkanlıklara dayanan otomatik davranış kalıplarımızı sorgulamamızayardımcı oluyor.