Elinizdeki bu kitap, Kur’ân-ı Kerim’in tamamını Ehl-i Beyt’in nurlu hadisleriyle tefsir eden beş ciltlik çalışmanın birinci cildidir.
Bildiğiniz üzere Allah’ın Elçisi (s.a.a) bize iki ağır ve kıymetli emanet bırakmıştır. Birisi Allah’ın Kitabı, diğeri Ehl-i Beyti’dir ve bu iki değer, kıyamete kadar ayrılmayacaklardır. Ne var ki birbirini tamamlayan bu iki değeri insanların pek çoğu ayırmışlardır. Ehl-i Beyt’e sırtını dönerek Kur’ân’a tutunduğunu zanneden kişi, yalnızca kendi heva ve heveslerine ve batıl görüşlerine tutunmuştur.
Allah’ın Elçisi (s.a.a) şöyle buyurur:
“Kur’ân’ı kendi görüşüne göre tefsir edip doğru söyleyen kişi, hata etmiştir.”
Yine Allah’ın Elçisi (s.a.a) ve pak İmamlar (a.s), şöyle buyururlar:
“Kur’ân tefsiri, ancak sahih haber ve açık metinlerle olur.”
Dolayısıyla Kur’ân-ı Kerim’e Ehl-i Beyt’in penceresinden bakmamız gerekir. Bunu yapabilmemiz için, yine Ehl-i Beyt’ten bize ulaşan haberlere ve hadislere bakmamız icap eder.
Elinizdeki bu kitap, Kur’ân-ı Kerim’in tamamını Ehl-i Beyt’in nurlu hadisleriyle tefsir eden beş ciltlik çalışmanın birinci cildidir.
Bildiğiniz üzere Allah’ın Elçisi (s.a.a) bize iki ağır ve kıymetli emanet bırakmıştır. Birisi Allah’ın Kitabı, diğeri Ehl-i Beyti’dir ve bu iki değer, kıyamete kadar ayrılmayacaklardır. Ne var ki birbirini tamamlayan bu iki değeri insanların pek çoğu ayırmışlardır. Ehl-i Beyt’e sırtını dönerek Kur’ân’a tutunduğunu zanneden kişi, yalnızca kendi heva ve heveslerine ve batıl görüşlerine tutunmuştur.
Allah’ın Elçisi (s.a.a) şöyle buyurur:
“Kur’ân’ı kendi görüşüne göre tefsir edip doğru söyleyen kişi, hata etmiştir.”
Yine Allah’ın Elçisi (s.a.a) ve pak İmamlar (a.s), şöyle buyururlar:
“Kur’ân tefsiri, ancak sahih haber ve açık metinlerle olur.”
Dolayısıyla Kur’ân-ı Kerim’e Ehl-i Beyt’in penceresinden bakmamız gerekir. Bunu yapabilmemiz için, yine Ehl-i Beyt’ten bize ulaşan haberlere ve hadislere bakmamız icap eder.