Sağlık Sosyolojisinin İlk Kaynakları - Cumhuriyet Döneminde Bulaşıcı Hastalıklarla Mücadele ve Nüfus Politikaları
Birinci Dünya Savaşı'ndan mağlup çıkan Osmanlı toplumu hem uzun süren savaşların hem de salgınların pençesinde sıkışıp kalmıştır. Millî Mücadele sona erdiğinde bağımsız bir devlet kurulmuş ancak bitmek bilmeyen savaşlar, göçler ve salgın hastalıklar nedeniyle halk çok yoksul, bitkin ve eğitimsiz durumda kalmıştır. Osmanlı'dan miras kalan 12 milyonluk hasta, bitap, yorgun ve üretken olmayan nüfus, yeni kurulan Cumhuriyeti nüfusun arttırılmasını amaçlayan politikalara yöneltmiştir. Genç Cumhuriyet'in uzun savaş yıllarının harap ve bitap düşürdüğü, üretim kabiliyeti zayıflayan Anadolu insanının sağlığına kavuşması, üretken bireylere dönüşmeleri amacıyla sağlık hizmetlerinin kamusal alana yayılması için yapılan çalışmalar, temelde nüfus politikasıyla doğrudan ilgilidir.
Bu bağlamda, kitapta, Milli Mücadele‘den yıllarından başlayarak, 1960'lı yıllara kadar devam eden salgınların Cumhuriyet dönemi nüfus politikaları ve halk sağlığı üzerindeki etkisi, aynı zamanda nüfusun artırılması düşüncesi ve 27 Mayıs Askeri Darbesi'nin ardından nüfus politikasındaki değişmenin hangi koşullar ve saiklerle gündeme geldiği ele alınmıştır. Konuyla ilgili bilim insanlarının, hekimlerin, sosyologların, aydınların, bürokratların ve siyasetçilerin görüşleri tartışmaya açılarak sosyolojik bir perspektifle değerlendirilmiştir.
Birinci Dünya Savaşı'ndan mağlup çıkan Osmanlı toplumu hem uzun süren savaşların hem de salgınların pençesinde sıkışıp kalmıştır. Millî Mücadele sona erdiğinde bağımsız bir devlet kurulmuş ancak bitmek bilmeyen savaşlar, göçler ve salgın hastalıklar nedeniyle halk çok yoksul, bitkin ve eğitimsiz durumda kalmıştır. Osmanlı'dan miras kalan 12 milyonluk hasta, bitap, yorgun ve üretken olmayan nüfus, yeni kurulan Cumhuriyeti nüfusun arttırılmasını amaçlayan politikalara yöneltmiştir. Genç Cumhuriyet'in uzun savaş yıllarının harap ve bitap düşürdüğü, üretim kabiliyeti zayıflayan Anadolu insanının sağlığına kavuşması, üretken bireylere dönüşmeleri amacıyla sağlık hizmetlerinin kamusal alana yayılması için yapılan çalışmalar, temelde nüfus politikasıyla doğrudan ilgilidir.
Bu bağlamda, kitapta, Milli Mücadele‘den yıllarından başlayarak, 1960'lı yıllara kadar devam eden salgınların Cumhuriyet dönemi nüfus politikaları ve halk sağlığı üzerindeki etkisi, aynı zamanda nüfusun artırılması düşüncesi ve 27 Mayıs Askeri Darbesi'nin ardından nüfus politikasındaki değişmenin hangi koşullar ve saiklerle gündeme geldiği ele alınmıştır. Konuyla ilgili bilim insanlarının, hekimlerin, sosyologların, aydınların, bürokratların ve siyasetçilerin görüşleri tartışmaya açılarak sosyolojik bir perspektifle değerlendirilmiştir.