Sahipsiz Şeyler

Stok Kodu:
9786051855912
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
150
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-03
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%30 indirimli
90,00TL
63,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 7,70TL
9786051855912
850273
Sahipsiz Şeyler
Sahipsiz Şeyler
63.00

Sahipsiz Şeyler'de olaylar, birbirlerinin tamamlayıcı ve yaralayıcı rolüyle ilerliyor. Kim ne kadar masum ve masumiyet kimi ne kadar ilgilendiriyor?

Kötülüğün ve cezanın örselenmiş karakterler üzerinden tartışıldığı öykülerde Gökhan Bakar, katmanlarını karanlık dehlizlere, herkesin gözü önüne inşa ediyor. Film şeridinin koptuğu yerdeyse kurbanlığı ve failliği üzerinden çıkarıp atanın kimliği meçhul. Yargılar bu kurguda anlatılmayanların, boşlukta bırakılanların altını çizerken sıfatları sahiplendirmenin, husumeti bir çırpıda yorumlamanın derdinde.
Suçluluğun yansıtma alanını şiddet basmakalıplarıyla bozan Sahipsiz Şeyler, iyi ile kötünün savaşına yeni bir çentik.

… Bunun ölümü tecrübe eden bir söz olduğunu şimdi biliyorum. O zaman karanlıkta düşündüklerim başkaydı. Yaz tatili, tiyatro gösterileri, konserler, sinemalar, katil kim oyunu… Unutamayacağım aşklar ve türlü sarhoşluklardı. Uyku yerine hatıralara uzanmak gibi sanırım. Gözüm arkada kalmadı diye büyükleneceksem şu saydıklarımla dolmalı o negatif. Son perdede son arzun değil, en sevdiklerin gösterilir. Öyle derler. Sandalyenin lime lime kolları, elimden düşürmediğim porselen bardak, Osman Hamdi'nin yapboz tablosu, onlarca not kâğıdı ve gri şapkalı lamba etrafında dönüyor dünya. Kalbim yavaşlıyor, klavyeyi ters çevirip masaya vurduğum anlardaki sesi duyuyorum: Tak tak! Tak tak!

Sahipsiz Şeyler'de olaylar, birbirlerinin tamamlayıcı ve yaralayıcı rolüyle ilerliyor. Kim ne kadar masum ve masumiyet kimi ne kadar ilgilendiriyor?

Kötülüğün ve cezanın örselenmiş karakterler üzerinden tartışıldığı öykülerde Gökhan Bakar, katmanlarını karanlık dehlizlere, herkesin gözü önüne inşa ediyor. Film şeridinin koptuğu yerdeyse kurbanlığı ve failliği üzerinden çıkarıp atanın kimliği meçhul. Yargılar bu kurguda anlatılmayanların, boşlukta bırakılanların altını çizerken sıfatları sahiplendirmenin, husumeti bir çırpıda yorumlamanın derdinde.
Suçluluğun yansıtma alanını şiddet basmakalıplarıyla bozan Sahipsiz Şeyler, iyi ile kötünün savaşına yeni bir çentik.

… Bunun ölümü tecrübe eden bir söz olduğunu şimdi biliyorum. O zaman karanlıkta düşündüklerim başkaydı. Yaz tatili, tiyatro gösterileri, konserler, sinemalar, katil kim oyunu… Unutamayacağım aşklar ve türlü sarhoşluklardı. Uyku yerine hatıralara uzanmak gibi sanırım. Gözüm arkada kalmadı diye büyükleneceksem şu saydıklarımla dolmalı o negatif. Son perdede son arzun değil, en sevdiklerin gösterilir. Öyle derler. Sandalyenin lime lime kolları, elimden düşürmediğim porselen bardak, Osman Hamdi'nin yapboz tablosu, onlarca not kâğıdı ve gri şapkalı lamba etrafında dönüyor dünya. Kalbim yavaşlıyor, klavyeyi ters çevirip masaya vurduğum anlardaki sesi duyuyorum: Tak tak! Tak tak!

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat