“Bu duyarlılık hâli beni öldürüyor” diyor şair. Yoğun duyguların şairi, şiirlerinde hayatın katı gerçekliğini okuyucunun yüzüne tokat gibi çarparken anlaşılır bir üslup ve sade bir dil tercih ediyor. Çoğu kez söz oyunlarına başvurması da şiirini tekdüzelikten kurtarıyor. Şiirleriyle; hayatı, duygusuz ve doyumsuz insanlığı âdeta hesaba çekiyor. Umut, umutsuzluk, yalnızlık, ayrılık, aşk, evlat sevgisi, memleket hasreti, ölüm, yas ve varoluş konularını derinlemesine işliyor. Kendini ve hayatı anlamlandırma çabasındaki şair, soru sorarak sonlandırdığı şiirleriyle okuyucuyu düşünmeye davet ediyor. Felsefi derinliğin göze çarptığı şiirlerinde az sözle çok şey anlatmayı hedefleyen şair, bu yönüyle okuyucuyu yüreğinden yakalıyor.
“Bu duyarlılık hâli beni öldürüyor” diyor şair. Yoğun duyguların şairi, şiirlerinde hayatın katı gerçekliğini okuyucunun yüzüne tokat gibi çarparken anlaşılır bir üslup ve sade bir dil tercih ediyor. Çoğu kez söz oyunlarına başvurması da şiirini tekdüzelikten kurtarıyor. Şiirleriyle; hayatı, duygusuz ve doyumsuz insanlığı âdeta hesaba çekiyor. Umut, umutsuzluk, yalnızlık, ayrılık, aşk, evlat sevgisi, memleket hasreti, ölüm, yas ve varoluş konularını derinlemesine işliyor. Kendini ve hayatı anlamlandırma çabasındaki şair, soru sorarak sonlandırdığı şiirleriyle okuyucuyu düşünmeye davet ediyor. Felsefi derinliğin göze çarptığı şiirlerinde az sözle çok şey anlatmayı hedefleyen şair, bu yönüyle okuyucuyu yüreğinden yakalıyor.