“Pencereyi kapatıp perdeleri çekti. Tam pencerenin altındaki tekli koltukta, masasında olacaktı… O sabah büyük bir umutla çıktı evden… Ve Volvo’suna atlayarak bana doğru geldi. Çıkmadan önce evden aldığı son şey tuttuğu notları oldu. Onlar da bu kitap oldu.”
Elinizde tuttuğunuz bu kitap, Hüseyin Sezer’in edebiyat dünyasının ilgisini çeken ilk eseri ve bu kitap uyumsuz gazeteci Salih’in, terk edilen bir aşığın hikayesini bizlere sunuyor. Sizler de içinizdeki uyumsuza kulak veriyorsanız; her söyleneni doğru kabul etmiyorsanız; tektipleşmekten ve tektipleştirilmekten korkuyorsanız ve en önemlisi okumaktan, yazmaktan sıkılmıyorsanız bu kitap tam size göre. Şimdi, siz kıymetli okuyucunun ona sarılmasını bekliyor.
“Pencereyi kapatıp perdeleri çekti. Tam pencerenin altındaki tekli koltukta, masasında olacaktı… O sabah büyük bir umutla çıktı evden… Ve Volvo’suna atlayarak bana doğru geldi. Çıkmadan önce evden aldığı son şey tuttuğu notları oldu. Onlar da bu kitap oldu.”
Elinizde tuttuğunuz bu kitap, Hüseyin Sezer’in edebiyat dünyasının ilgisini çeken ilk eseri ve bu kitap uyumsuz gazeteci Salih’in, terk edilen bir aşığın hikayesini bizlere sunuyor. Sizler de içinizdeki uyumsuza kulak veriyorsanız; her söyleneni doğru kabul etmiyorsanız; tektipleşmekten ve tektipleştirilmekten korkuyorsanız ve en önemlisi okumaktan, yazmaktan sıkılmıyorsanız bu kitap tam size göre. Şimdi, siz kıymetli okuyucunun ona sarılmasını bekliyor.