"Salyangozlar, sanki Freud, Broges, Toptaş, Kafka, Poe, King, Kristie ve Foucault birilerini öldürürken; Swankmajer, Lynch ve Cronenberg gibi yönetmenler de onları çekiyorlarmış gibi garip bir paradoksun dokusunu içerir. Ayna, kukla, bavul, oni maskesi metaforlarıyla iktidar-güç-özne bağlamında Türk edebiyatı için farklı bir çalışma örneğidir. Spirallerindeki bulmaca, kurguyu çekici kılan unsurlardan biridir.
‘'Varoluşta her şey korkundan ibarettir.'' Sözünden hareketle, öykülerin kurgusu Freudyen nazariyeyle; iktidar-özne bağlamında mültecilik, varoluş, birey-devlet, baba-anne-oğul ilişkisi gibi unsurlarla kurulmuştur. ‘'Varoluşu aramayı her zaman rüya ile gerçek arasındaki ilişkiye benzetmişimdir'' diyen Yiğit Kahraman, bu sözüyle öykülerinde de metaforik bir anlatım yapısını tercih ettiğini imliyor."
"Salyangozlar, sanki Freud, Broges, Toptaş, Kafka, Poe, King, Kristie ve Foucault birilerini öldürürken; Swankmajer, Lynch ve Cronenberg gibi yönetmenler de onları çekiyorlarmış gibi garip bir paradoksun dokusunu içerir. Ayna, kukla, bavul, oni maskesi metaforlarıyla iktidar-güç-özne bağlamında Türk edebiyatı için farklı bir çalışma örneğidir. Spirallerindeki bulmaca, kurguyu çekici kılan unsurlardan biridir.
‘'Varoluşta her şey korkundan ibarettir.'' Sözünden hareketle, öykülerin kurgusu Freudyen nazariyeyle; iktidar-özne bağlamında mültecilik, varoluş, birey-devlet, baba-anne-oğul ilişkisi gibi unsurlarla kurulmuştur. ‘'Varoluşu aramayı her zaman rüya ile gerçek arasındaki ilişkiye benzetmişimdir'' diyen Yiğit Kahraman, bu sözüyle öykülerinde de metaforik bir anlatım yapısını tercih ettiğini imliyor."