“Ailemi tekrar görebilmek için kara enerji transformatörünün ilk deneği olacağım.”
“Steril nötrino 2042’den daha erken bir zamanda gözlenmeli.”
Deepak Krishnamurthy 2029’da Cern laboratuvarlarını havaya uçurmakla suçlanan bir zaman gezgini ya da delisi.
Tekâmül intiharıyla kaybettiği eşi ve çocuğuna 2150 yılında, makro dünyada tekrar kavuşabileceğinden emin olmayan bilim adamı, kara enerji transformatörü sayesinde intihar vakası öncesine dönmek için bilim tarihini değiştirmeye çalışır, yeniden ve yeniden...
Burak Karayazıcı 16. yüzyılda Osmanlı’nın katlettiği babasının intikamını almak için yanıp tutuşan bir rasatçı. Sürgüne gönderildiği Danimarka’nın Hven Adası’ndaki gözlemevinden Konstantaniye’ye, Tophane sırtlarında kurulan rasathaneye döner.
Yeniçerilerin her fırsatta başkaldırdığı, Türkmen aşiretlerinin isyana kalkıştığı, Şeyhülislam’dan Saray’a siyasi dengelerin pamuk ipliğine bağlı olduğu ama Avrupa’da engizisyona rağmen ışıldayan bilimin Osmanlı’ya sızdığı zor zamanlar… Rasıd Karayazıcı babasının ardından sahaf dedesinin de işkenceyle katledilmesiyle rasathanedeki gözlemlerini babasının bir görünüp bir yok olan başsız bedenini aramaya yönlendirir.
Ayrı yüzyıllarda iç içe geçmiş ayrı yaşamların, samsara/yaşam döngüsü olarak kesiştiği ve birleştiği bir evren. Makro dünya ve fizik bilimi aynı yaşam döngüsünü göstermiyor mu?
“Ailemi tekrar görebilmek için kara enerji transformatörünün ilk deneği olacağım.”
“Steril nötrino 2042’den daha erken bir zamanda gözlenmeli.”
Deepak Krishnamurthy 2029’da Cern laboratuvarlarını havaya uçurmakla suçlanan bir zaman gezgini ya da delisi.
Tekâmül intiharıyla kaybettiği eşi ve çocuğuna 2150 yılında, makro dünyada tekrar kavuşabileceğinden emin olmayan bilim adamı, kara enerji transformatörü sayesinde intihar vakası öncesine dönmek için bilim tarihini değiştirmeye çalışır, yeniden ve yeniden...
Burak Karayazıcı 16. yüzyılda Osmanlı’nın katlettiği babasının intikamını almak için yanıp tutuşan bir rasatçı. Sürgüne gönderildiği Danimarka’nın Hven Adası’ndaki gözlemevinden Konstantaniye’ye, Tophane sırtlarında kurulan rasathaneye döner.
Yeniçerilerin her fırsatta başkaldırdığı, Türkmen aşiretlerinin isyana kalkıştığı, Şeyhülislam’dan Saray’a siyasi dengelerin pamuk ipliğine bağlı olduğu ama Avrupa’da engizisyona rağmen ışıldayan bilimin Osmanlı’ya sızdığı zor zamanlar… Rasıd Karayazıcı babasının ardından sahaf dedesinin de işkenceyle katledilmesiyle rasathanedeki gözlemlerini babasının bir görünüp bir yok olan başsız bedenini aramaya yönlendirir.
Ayrı yüzyıllarda iç içe geçmiş ayrı yaşamların, samsara/yaşam döngüsü olarak kesiştiği ve birleştiği bir evren. Makro dünya ve fizik bilimi aynı yaşam döngüsünü göstermiyor mu?