Sanat Dünyamız İki Aylık Kültür ve Sanat Dergisi Sayı: 171

Stok Kodu:
4440000001313
Boyut:
22x28
Sayfa Sayısı:
104
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-07
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%30 indirimli
28,00TL
19,60TL
Taksitli fiyat: 9 x 2,40TL
4440000001313
1164679
Sanat Dünyamız İki Aylık Kültür ve Sanat Dergisi Sayı: 171
Sanat Dünyamız İki Aylık Kültür ve Sanat Dergisi Sayı: 171
19.60

Sanat Dünyamız, sanatın doğa ve ekolojiyle ilişkisinin izinde

Sanat Dünyamız’ın Temmuz-Ağustos 2019 sayısında ‘Tutuşmuş Dünyamızda Sanatın Yöntemleri’ başlıklı bir dosyayı okurla buluşturuyor. Dosyada sanatın ekoloji ve doğayla kurduğu ilişki, gezegenimizde yaşanan krizlere sanat yoluyla verilen tepkiler ele alınıyor. Böylece 16. İstanbul Bienali, eylül ayında dev bir atık yığınına işaret eden Yedinci Kıta başlığıyla kapımızı çalmadan hemen önce okurlarına bir düşünsel hazırlık kapısı aralıyor. Dosyaya ek olarak, bu sayıdan itibaren dergide sanat etkinliklerinin eleştiri ve izlenimlerine yer verilen İz adlı bir bölüm başlıyor. Bu bölümdeki ilk yazı İlhan Ozan imzalı Cevdet Erek’in chiçiçiçichiciçi adlı eserinin değerlendirmesi. Dergi sayfalarında yer alan QR kodla dinlenebilecek Cevdet Erek’in açılış performansından bir kaydı da yazıya eşlik ediyor.

Ekolojik Sanat: Şimdi Ne Yapacağız?

Toronto Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü profesörlerinden Mark Cheetham’ın yazısı ekoloji, sanat ve içinde bulunduğumuz değişime yeniden bakmayı amaçlıyor. Cheetham, “Sanatçıların dünyayı kurtarabileceklerine inanmamız gerekmiyor. ama aynı zamanda, örneğin bir su iyileştirme projesinin küresel çapta tam olarak nasıl bir fark yaratacağını bilmemek, sinizm ve pasiflik için yeteri kadar iyi bir bahane değil,” diye belirtiyor.

Hasar Görmüş Bir Gezegende Yaşanabilir Gelecek Tahayyülleri

Mimar Yağmur Yıldırım, Donna Haraway ve Rosi Braidotti’nin rehberliğinde, Matadero Madrid’de açılan gezici “Eko-vizyonerler” (Eco vısıonarıes) projesi bünyesinde yer alan sanat pratiklerini ekofeminist ve insan sonrası pratikler olarak tartıştı.

Mikro Anlatıların Artması ve Müşterek Bir Dil İçin

İklim değişikliği ve enerji ekonomisti-dansçı Ayşe Ceren Sarı, çevre / sistem bilimci ve sanatçı Serkan Kaptan ile küratör Yasemin Ülgen’in koordinasyonunda iki senedir bağımsız olarak devam eden Kolektif birbuçuk, 16. İstanbul Bienali için, yedi aya yayılan “Sindirim Programı”nı hazırladı. Küratör Mine Kaplangı, hazırladıkları kamusal programla sanat ve ekoloji arasındaki ilişkileri sorgulayacak olan Birbuçuk’la çalışmalarını konuştu..

Sanatın Doğa Yanlısı Olması Sanat Ziyaretçisine Ne Söyler?

Süreyyya Evren Deneyim Şapkaları’nın ikinci yazısında sanatın doğa ve krizlerle ilişkisini, absürd kahramanlıklarımızı ve yer açtığımız yeni canlı / cansız varlıkları yazdı.

Diğerkâm Bir Yaklaşımla Doğa Tahayyülü

Sanat üretiminde doğayla ilişkilenen ve bunu farklı boyutlarla ortaya koyan üç sanatçıyı, Elmas Deniz, Gökçe Erhan ve Necla Rüzgar’ı, Nergis Abıyeva kaleme aldı.

Venedik’te Tuhaf (Ekolojik) Zamanlar

Küratör Çelenk Bafra, 11 Mayıs’ta başlayan 24 Kasım 2019’a dek sürecek olan Venedik Bienali 58. Uluslararası Sanat Sergisi’ne katılan ülke pavyonlarını ekolojik krizlere verdikleri tepkilerle değerlendirdi ve Venedik’e dair yeni sorular üretti.

Sağlık-Hastalık, Yaşam-Ölüm Bağlamında Beden

İnsanın, bedenin günümüz sorularıyla geldiği noktada, “sağlık- hastalık düşüncelerinin bugüne has farklarını ve özgüllüklerini anlamaya ve hissetmeye” dair bir sergi olan “etten kemikten” Amerikan Hastanesi Operation Room’da devam ediyor. Boğaziçi Üniversitesi’nde Atatürk Enstitüsü’nde yüksek lisans çalışmaları sürmekte olan Gencay Altay serginin küratörü Kevser Güler’le sergideki yapıtlarla ilişkisi içinde, bedensellik, posthuman, ekoloji, yeryüzünün tahribatı arasında gezinen bir söyleşi gerçekleştirdi.

Adım Atma Zamanı

Eleştirmen Fırat Arapoğlu Mardin fotoğraflarından Burgazada’ya uzanarak gezegenin tahribatını konu alan yapıtları kapitalizm eleştirisiyle birlikte değerlendirdi.

Bir Mantar Bunu Yapabiliyorsa

ABD’li antropolog Anna Tsing, Dünyanın Sonundaki Mantar / The Mushroom at the End of the World kitabıyla sanat dünyasında geniş yankı buldu. Bu kitap Eda gecikmez ve Sevil Tunaboylu’nun artsümer’de düzenledikleri “Güneş Yerinde” sergisine de ilham vermişti. İki sanatçı, kitabı ve mantarı merkeze, insan sonrası ve üçüncü doğa kavramları üzerine söyleşi gerçekleştirdiler.

Karanın Bittiği Yerde

Uras Kızıl, sanatçı Ali Kazma’nın eserlerini son sergisi üzerinden doğa kavramına bakışıyla değerlendirdi.

Yeşil Kütüphaneler

Çevreyle kurduğumuz ilişkiyi yeniden düzenlerken, doğaya yeni bir bakış açısı getirirken kütüphaneleri nasıl düzenleyeceğimiz de başlı başına bir soru olarak duruyor. Tüm dünyada 1990’lardan bu yana yayılmakta olan yeşil kütüphaneler kavramı bu doğrultuda öne çıkıyor. Yeşil Kütüphaneler’i, dünyadan örneklerini ve kitaplarımızı nasıl sürdürülebilir şekilde geleceğe taşıyabileceğimizi Yücel Manyas, Hacettepe Üniversitesi’nde öğretim üyesi Prof. Dr. Serap Kurbanoğlu ile konuştu.

chiçiçiçichiciçi:

Sesin Yankısı, Görselin Tınısı

Pittsburgh Üniversitesi’nin Sanat ve Mimarlık Tarihi Bölümü’nde doktora öğrenimini sürdüren İlhan Ozan, Cevdet Erek’in chiçiçiçichiciçi adlı 18 kanallı ses yerleştirmesini sanatçının farklı dönemlerinden eserleriyle birlikte değerlendirdi. Bu yazının yer aldığı sayfalardaki QR kodla eserin açılış performansındaki ses kaydı dergi okurlarınca dinlenebiliyor. Yazı aynı zamanda derginin bu sayıda başlattığı eleştiri, izlenim yazılarına yer veren İz bölümünün ilk yazısı.

Sanat Dünyamız, sanatın doğa ve ekolojiyle ilişkisinin izinde

Sanat Dünyamız’ın Temmuz-Ağustos 2019 sayısında ‘Tutuşmuş Dünyamızda Sanatın Yöntemleri’ başlıklı bir dosyayı okurla buluşturuyor. Dosyada sanatın ekoloji ve doğayla kurduğu ilişki, gezegenimizde yaşanan krizlere sanat yoluyla verilen tepkiler ele alınıyor. Böylece 16. İstanbul Bienali, eylül ayında dev bir atık yığınına işaret eden Yedinci Kıta başlığıyla kapımızı çalmadan hemen önce okurlarına bir düşünsel hazırlık kapısı aralıyor. Dosyaya ek olarak, bu sayıdan itibaren dergide sanat etkinliklerinin eleştiri ve izlenimlerine yer verilen İz adlı bir bölüm başlıyor. Bu bölümdeki ilk yazı İlhan Ozan imzalı Cevdet Erek’in chiçiçiçichiciçi adlı eserinin değerlendirmesi. Dergi sayfalarında yer alan QR kodla dinlenebilecek Cevdet Erek’in açılış performansından bir kaydı da yazıya eşlik ediyor.

Ekolojik Sanat: Şimdi Ne Yapacağız?

Toronto Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü profesörlerinden Mark Cheetham’ın yazısı ekoloji, sanat ve içinde bulunduğumuz değişime yeniden bakmayı amaçlıyor. Cheetham, “Sanatçıların dünyayı kurtarabileceklerine inanmamız gerekmiyor. ama aynı zamanda, örneğin bir su iyileştirme projesinin küresel çapta tam olarak nasıl bir fark yaratacağını bilmemek, sinizm ve pasiflik için yeteri kadar iyi bir bahane değil,” diye belirtiyor.

Hasar Görmüş Bir Gezegende Yaşanabilir Gelecek Tahayyülleri

Mimar Yağmur Yıldırım, Donna Haraway ve Rosi Braidotti’nin rehberliğinde, Matadero Madrid’de açılan gezici “Eko-vizyonerler” (Eco vısıonarıes) projesi bünyesinde yer alan sanat pratiklerini ekofeminist ve insan sonrası pratikler olarak tartıştı.

Mikro Anlatıların Artması ve Müşterek Bir Dil İçin

İklim değişikliği ve enerji ekonomisti-dansçı Ayşe Ceren Sarı, çevre / sistem bilimci ve sanatçı Serkan Kaptan ile küratör Yasemin Ülgen’in koordinasyonunda iki senedir bağımsız olarak devam eden Kolektif birbuçuk, 16. İstanbul Bienali için, yedi aya yayılan “Sindirim Programı”nı hazırladı. Küratör Mine Kaplangı, hazırladıkları kamusal programla sanat ve ekoloji arasındaki ilişkileri sorgulayacak olan Birbuçuk’la çalışmalarını konuştu..

Sanatın Doğa Yanlısı Olması Sanat Ziyaretçisine Ne Söyler?

Süreyyya Evren Deneyim Şapkaları’nın ikinci yazısında sanatın doğa ve krizlerle ilişkisini, absürd kahramanlıklarımızı ve yer açtığımız yeni canlı / cansız varlıkları yazdı.

Diğerkâm Bir Yaklaşımla Doğa Tahayyülü

Sanat üretiminde doğayla ilişkilenen ve bunu farklı boyutlarla ortaya koyan üç sanatçıyı, Elmas Deniz, Gökçe Erhan ve Necla Rüzgar’ı, Nergis Abıyeva kaleme aldı.

Venedik’te Tuhaf (Ekolojik) Zamanlar

Küratör Çelenk Bafra, 11 Mayıs’ta başlayan 24 Kasım 2019’a dek sürecek olan Venedik Bienali 58. Uluslararası Sanat Sergisi’ne katılan ülke pavyonlarını ekolojik krizlere verdikleri tepkilerle değerlendirdi ve Venedik’e dair yeni sorular üretti.

Sağlık-Hastalık, Yaşam-Ölüm Bağlamında Beden

İnsanın, bedenin günümüz sorularıyla geldiği noktada, “sağlık- hastalık düşüncelerinin bugüne has farklarını ve özgüllüklerini anlamaya ve hissetmeye” dair bir sergi olan “etten kemikten” Amerikan Hastanesi Operation Room’da devam ediyor. Boğaziçi Üniversitesi’nde Atatürk Enstitüsü’nde yüksek lisans çalışmaları sürmekte olan Gencay Altay serginin küratörü Kevser Güler’le sergideki yapıtlarla ilişkisi içinde, bedensellik, posthuman, ekoloji, yeryüzünün tahribatı arasında gezinen bir söyleşi gerçekleştirdi.

Adım Atma Zamanı

Eleştirmen Fırat Arapoğlu Mardin fotoğraflarından Burgazada’ya uzanarak gezegenin tahribatını konu alan yapıtları kapitalizm eleştirisiyle birlikte değerlendirdi.

Bir Mantar Bunu Yapabiliyorsa

ABD’li antropolog Anna Tsing, Dünyanın Sonundaki Mantar / The Mushroom at the End of the World kitabıyla sanat dünyasında geniş yankı buldu. Bu kitap Eda gecikmez ve Sevil Tunaboylu’nun artsümer’de düzenledikleri “Güneş Yerinde” sergisine de ilham vermişti. İki sanatçı, kitabı ve mantarı merkeze, insan sonrası ve üçüncü doğa kavramları üzerine söyleşi gerçekleştirdiler.

Karanın Bittiği Yerde

Uras Kızıl, sanatçı Ali Kazma’nın eserlerini son sergisi üzerinden doğa kavramına bakışıyla değerlendirdi.

Yeşil Kütüphaneler

Çevreyle kurduğumuz ilişkiyi yeniden düzenlerken, doğaya yeni bir bakış açısı getirirken kütüphaneleri nasıl düzenleyeceğimiz de başlı başına bir soru olarak duruyor. Tüm dünyada 1990’lardan bu yana yayılmakta olan yeşil kütüphaneler kavramı bu doğrultuda öne çıkıyor. Yeşil Kütüphaneler’i, dünyadan örneklerini ve kitaplarımızı nasıl sürdürülebilir şekilde geleceğe taşıyabileceğimizi Yücel Manyas, Hacettepe Üniversitesi’nde öğretim üyesi Prof. Dr. Serap Kurbanoğlu ile konuştu.

chiçiçiçichiciçi:

Sesin Yankısı, Görselin Tınısı

Pittsburgh Üniversitesi’nin Sanat ve Mimarlık Tarihi Bölümü’nde doktora öğrenimini sürdüren İlhan Ozan, Cevdet Erek’in chiçiçiçichiciçi adlı 18 kanallı ses yerleştirmesini sanatçının farklı dönemlerinden eserleriyle birlikte değerlendirdi. Bu yazının yer aldığı sayfalardaki QR kodla eserin açılış performansındaki ses kaydı dergi okurlarınca dinlenebiliyor. Yazı aynı zamanda derginin bu sayıda başlattığı eleştiri, izlenim yazılarına yer veren İz bölümünün ilk yazısı.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat