İnsan soyu düşüncenin soyutlama gücüyle buluştuğundan bu yana evreni, yaşamı, varlığı, varoluşu anlamlandırma çabası içinde oldu hep. Tarihin arkaik çağlarından günümüze epistemolo- jik anlama ve anlamlandırma biçimleri olarak şiir, din, felsefe, bilim; varoluş bilgisinin peşinden koş- tu. Soyutlama yeteneğine sahip insan nesli, sonsuz zamanda sınırlı bir benlik. Pozitif anlamlandırma düzenekleri kadar, kozmik varoluşun anlamsızlık tanımıyla yadsınması da düşünsel süreçlerin ana da- marlarından biri oldu. Buna ‘nihilizm' diyoruz.
İnsan soyu düşüncenin soyutlama gücüyle buluştuğundan bu yana evreni, yaşamı, varlığı, varoluşu anlamlandırma çabası içinde oldu hep. Tarihin arkaik çağlarından günümüze epistemolo- jik anlama ve anlamlandırma biçimleri olarak şiir, din, felsefe, bilim; varoluş bilgisinin peşinden koş- tu. Soyutlama yeteneğine sahip insan nesli, sonsuz zamanda sınırlı bir benlik. Pozitif anlamlandırma düzenekleri kadar, kozmik varoluşun anlamsızlık tanımıyla yadsınması da düşünsel süreçlerin ana da- marlarından biri oldu. Buna ‘nihilizm' diyoruz.