Sanayiden Bilgiye Toplum Ekonomi ve İşletmeler

Stok Kodu:
9786055782054
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
252
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2008-12
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%15 indirimli
189,00TL
160,65TL
Taksitli fiyat: 9 x 19,64TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786055782054
1034739
Sanayiden Bilgiye Toplum Ekonomi ve İşletmeler
Sanayiden Bilgiye Toplum Ekonomi ve İşletmeler
160.65

Neredeyse son 50 yılın gündeminde yer alan bilgi odaklı kavram, olgu ve oluşumlar giderek yükselen bir ilgiyle karşılanmaktadır. Özellikle bilgi nin dönüştürücü gücünün ortaya çıkarmış olduğu yeni toplum, ekonomi ve İşletmelerin performansları açısından en üst sıralarda yer almaları, bilgi eksenli modelleri küresel dünyanın hedefindeki idealler haline getirmiştir. Dünya ülkelerinin birçoğunu şemsiyesi altında toplayan Dünya Bankası, UNHSCO, OECD, Avrupa Birliği gibi büyük oluşumlar bu yeni modellerle ilgili araştırmalara yüklü kaynaklar ayırmaktadır. Bilim adamları, özel araş tırma birimleri, ulusal araştırma kuruluşları bilgi toplumu, ekonomisi ve işletmelerinin nasıl tasarlanabileceğine ilişkin reçeteler hazırlamaktadır.

Özellikle günlük yaşamda sıkça karşılaştığımız bir kavram haline gelen bilgi ekonomisi, bir yandan yeni bir ekonomik model olarak kendine özgü dinamikleriyle yayılıp yerleşirken, diğer taraftan ilerlemeci söylemin araçla rından biri olarak dikkat çekmektedir. Yaşadığımız süreç, bilgi ekonomisi, dijital ekonomi ve yeni ekonomi gibi kavramlarla tanımlamaktadır. Neden bu yeni ekonomik süreç bilgiyle tanımlanmaktadır?

Bu sorunun yanıtı tarihsel süreç içinde sanayi ekonomisinden bilgi ekonomisine geçiş aralığında bulunabilir. Bugün bilgi ekonomisi diye tanımlanan süreç sanayi ekonomisinden sonraki dönemin en son evresi olarak gö rülmektedir. Post-endüstriyel ekonomi (Bell, 1973), enformasyon ekonomisi (Porat, 1977) ve bilgi ekonomisi (Neef, 1998; Mokyr, 2002) sanayi ekonomi sinden sonraki ekonomik evreler olarak görülmektedir. Bu süreç ürünlerin yerini hizmetlerin aldığı, gelişmiş ülkelerin emek, yoğun işleri emeğin ucuz olduğu ülkelere transfer ederek bilgi, yoğun hizmetlere yöneldiği, işgücü profilinin mavi yakalılardan beyaz yakalılara doğru kaydığı, makine tekno lojisinin yerini bilgi-iletişim teknolojisinin aldığı, küreselleşmenin önü alın maz bir eğilim haline geldiği, küresel rekabet koşullarının ekonomik sınırları ortadan kaldırarak ulus-devleti ve Keynesyen refah ekonomilerini gözden düşürdüğü gelişmeleri kapsamaktadır.

Neredeyse son 50 yılın gündeminde yer alan bilgi odaklı kavram, olgu ve oluşumlar giderek yükselen bir ilgiyle karşılanmaktadır. Özellikle bilgi nin dönüştürücü gücünün ortaya çıkarmış olduğu yeni toplum, ekonomi ve İşletmelerin performansları açısından en üst sıralarda yer almaları, bilgi eksenli modelleri küresel dünyanın hedefindeki idealler haline getirmiştir. Dünya ülkelerinin birçoğunu şemsiyesi altında toplayan Dünya Bankası, UNHSCO, OECD, Avrupa Birliği gibi büyük oluşumlar bu yeni modellerle ilgili araştırmalara yüklü kaynaklar ayırmaktadır. Bilim adamları, özel araş tırma birimleri, ulusal araştırma kuruluşları bilgi toplumu, ekonomisi ve işletmelerinin nasıl tasarlanabileceğine ilişkin reçeteler hazırlamaktadır.

Özellikle günlük yaşamda sıkça karşılaştığımız bir kavram haline gelen bilgi ekonomisi, bir yandan yeni bir ekonomik model olarak kendine özgü dinamikleriyle yayılıp yerleşirken, diğer taraftan ilerlemeci söylemin araçla rından biri olarak dikkat çekmektedir. Yaşadığımız süreç, bilgi ekonomisi, dijital ekonomi ve yeni ekonomi gibi kavramlarla tanımlamaktadır. Neden bu yeni ekonomik süreç bilgiyle tanımlanmaktadır?

Bu sorunun yanıtı tarihsel süreç içinde sanayi ekonomisinden bilgi ekonomisine geçiş aralığında bulunabilir. Bugün bilgi ekonomisi diye tanımlanan süreç sanayi ekonomisinden sonraki dönemin en son evresi olarak gö rülmektedir. Post-endüstriyel ekonomi (Bell, 1973), enformasyon ekonomisi (Porat, 1977) ve bilgi ekonomisi (Neef, 1998; Mokyr, 2002) sanayi ekonomi sinden sonraki ekonomik evreler olarak görülmektedir. Bu süreç ürünlerin yerini hizmetlerin aldığı, gelişmiş ülkelerin emek, yoğun işleri emeğin ucuz olduğu ülkelere transfer ederek bilgi, yoğun hizmetlere yöneldiği, işgücü profilinin mavi yakalılardan beyaz yakalılara doğru kaydığı, makine tekno lojisinin yerini bilgi-iletişim teknolojisinin aldığı, küreselleşmenin önü alın maz bir eğilim haline geldiği, küresel rekabet koşullarının ekonomik sınırları ortadan kaldırarak ulus-devleti ve Keynesyen refah ekonomilerini gözden düşürdüğü gelişmeleri kapsamaktadır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat