"...Yaşamımın yarısı Ankara’da geçti. Çocukluk oyunlarımı, genç kızlık düşlerimi bıraktım Ankara sokaklarında. Orada gelin oldum, doğum yaptım; anneliği tattım. Çok acı, sıkıntılı zamanlar yaşadığım gibi çok mutlu anlarım da oldu. Gözyaşlarım döküldü toprağına, havasında çınladı kahkahalarım... Her köşesinde nice anılarım gizli... Bu nedenle Ankara’yı yazmak ilk anda kolay gibi geliyor; ama bir kenti anlatmayı kabullenmek çok büyük bir sorumluluğu da sırtlamak demek. O kentin tarihini yazmadan bu gününü anlatamazsınız. Eksik kalır; çünkü kentin tarihi, onun yaşam öyküsüdür. Ankara’nın tarihine bakınca öylesine göz kamaştırıcı bir zenginlik var ki insanı ürkütüyor. Üstelik hem ülkemizin, hem de dünyanın tarihini etkilemiş bir kent..."
"...Yaşamımın yarısı Ankara’da geçti. Çocukluk oyunlarımı, genç kızlık düşlerimi bıraktım Ankara sokaklarında. Orada gelin oldum, doğum yaptım; anneliği tattım. Çok acı, sıkıntılı zamanlar yaşadığım gibi çok mutlu anlarım da oldu. Gözyaşlarım döküldü toprağına, havasında çınladı kahkahalarım... Her köşesinde nice anılarım gizli... Bu nedenle Ankara’yı yazmak ilk anda kolay gibi geliyor; ama bir kenti anlatmayı kabullenmek çok büyük bir sorumluluğu da sırtlamak demek. O kentin tarihini yazmadan bu gününü anlatamazsınız. Eksik kalır; çünkü kentin tarihi, onun yaşam öyküsüdür. Ankara’nın tarihine bakınca öylesine göz kamaştırıcı bir zenginlik var ki insanı ürkütüyor. Üstelik hem ülkemizin, hem de dünyanın tarihini etkilemiş bir kent..."