“Hayat usta-çırak ilişkisidir. Ustası olmayan insanlar, kayalardan koparak vadilere düşen, sivri, şekilsiz taşlara benzer. Bu taşlar su yataklarına düştüklerinde, suyla birlikte sürüklenir, birbirlerinde vura sürtüne, törpülenir, yuvarlaklaşır. Cilalanan taşın özündeki güzellik ortaya çıkar. Ya da bu taşlar, taş ustasının elinden geçer; temele döşenir, duvar olur, eve dönüşür. Doğanın ustası doğanın kendisidir. İnsanın ustası da, insan. Doğa yasasının bu döngüsü avcılığın da yasasıdır. Avcının ustası da avcıdır.
“Hayat usta-çırak ilişkisidir. Ustası olmayan insanlar, kayalardan koparak vadilere düşen, sivri, şekilsiz taşlara benzer. Bu taşlar su yataklarına düştüklerinde, suyla birlikte sürüklenir, birbirlerinde vura sürtüne, törpülenir, yuvarlaklaşır. Cilalanan taşın özündeki güzellik ortaya çıkar. Ya da bu taşlar, taş ustasının elinden geçer; temele döşenir, duvar olur, eve dönüşür. Doğanın ustası doğanın kendisidir. İnsanın ustası da, insan. Doğa yasasının bu döngüsü avcılığın da yasasıdır. Avcının ustası da avcıdır.