Ey duvar,
Umutsuzca sarılıyorum sana,
Hiç beklentim yok inan.
Tek derdim şöyle sağlam bir zemin,
Tutunabilmek için.
Konuşmasak da olur,
Ölümüne susalım istersen,
Öyle dur sadece, bana yeter.
Biraz canını acıtıyor olabilirim,
İdare et artık…
Hem nasılsa, üç vakit mi desem,
Beş vakit mi desem,
Bir boyacı gelip silecek
Sende bıraktığım izleri.
Hem bak toprağa,
O kadar canını yakıyor da yağmur, damlalarıyla,
Hiç sesini çıkarıyor mu?
Paramparça ediyor bedenini toprağın da,
Hiç şikâyet ediyor mu?
Sen de sus, bir şey deme.
Çünkü ben de aşığım sana…
İdare et artık…
Bir mevsim mi desem,
Üç mevsim mi desem,
Bak görürsün gelecek boyacı…
Ey duvar,
Umutsuzca sarılıyorum sana,
Hiç beklentim yok inan.
Tek derdim şöyle sağlam bir zemin,
Tutunabilmek için.
Konuşmasak da olur,
Ölümüne susalım istersen,
Öyle dur sadece, bana yeter.
Biraz canını acıtıyor olabilirim,
İdare et artık…
Hem nasılsa, üç vakit mi desem,
Beş vakit mi desem,
Bir boyacı gelip silecek
Sende bıraktığım izleri.
Hem bak toprağa,
O kadar canını yakıyor da yağmur, damlalarıyla,
Hiç sesini çıkarıyor mu?
Paramparça ediyor bedenini toprağın da,
Hiç şikâyet ediyor mu?
Sen de sus, bir şey deme.
Çünkü ben de aşığım sana…
İdare et artık…
Bir mevsim mi desem,
Üç mevsim mi desem,
Bak görürsün gelecek boyacı…