Gece yatağa uzanıp gözlerimi kapattığımda karşıma geçip sanki benimle alay ediyor. Bazen boş ve anlamsız, saatlerce öylesine bakıyor. Beni görmeden kayıtsız, ilgisiz gözlerle izliyor. Her gece hep aynı hiçliği yaşatıyor bana. Sıradanlığı, yitikliği, önemsizliği… Sanki içi boş anlamsız bir varlıkmışım gibi bana bakıp gülüyor.
İçinde bambaşka bir “ben” varsa sorgulayan yargılayan; geçmişi hatırlatıp duran… İnsan nasıl hayatına devam eder?
1970'li yıllarda en ateşli ideolojik kavgaların yaşandığı günlerde çocuk olmuş, annesi ve babasının parçalanan hayatları arasında kendini bulmaya gayret eden ve eski mutlu günlerine durmadan özlem duyan bir başkahramana ve onun, sarnıcın kilitli kapıları ardında yitip giden hayatına tanıklık ediyoruz bu romanda.
İdil'in nasıl davet edildiğini ve niçin gitmeye devam ettiğini bilmediği o sıra dışı terapiler, korkuları ve boşlukları açığa çıkarıyor. Bu roman, tarihi olayların koridorlarında yürürken, içinizdeki sarnıcı bulmayı vadediyor.
Gece yatağa uzanıp gözlerimi kapattığımda karşıma geçip sanki benimle alay ediyor. Bazen boş ve anlamsız, saatlerce öylesine bakıyor. Beni görmeden kayıtsız, ilgisiz gözlerle izliyor. Her gece hep aynı hiçliği yaşatıyor bana. Sıradanlığı, yitikliği, önemsizliği… Sanki içi boş anlamsız bir varlıkmışım gibi bana bakıp gülüyor.
İçinde bambaşka bir “ben” varsa sorgulayan yargılayan; geçmişi hatırlatıp duran… İnsan nasıl hayatına devam eder?
1970'li yıllarda en ateşli ideolojik kavgaların yaşandığı günlerde çocuk olmuş, annesi ve babasının parçalanan hayatları arasında kendini bulmaya gayret eden ve eski mutlu günlerine durmadan özlem duyan bir başkahramana ve onun, sarnıcın kilitli kapıları ardında yitip giden hayatına tanıklık ediyoruz bu romanda.
İdil'in nasıl davet edildiğini ve niçin gitmeye devam ettiğini bilmediği o sıra dışı terapiler, korkuları ve boşlukları açığa çıkarıyor. Bu roman, tarihi olayların koridorlarında yürürken, içinizdeki sarnıcı bulmayı vadediyor.