Sarsıntı

Stok Kodu:
9789750841477
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
176
Baskı:
7
Basım Tarihi:
2024-01
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%30 indirimli
180,00TL
126,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 15,40TL
9789750841477
1083737
Sarsıntı
Sarsıntı
126.00

Thomas Bernhard külliyatı içinde özel bir yeri olan, yazarın erken dönem eserlerinden Sarsıntı, heterojen sayılabilecek iki farklı tonda anlatıyı birleştiren, insan doğasına ilişkin karanlık, kuraldışı bir roman.

Romanın ilk bölümünde; nemrut, dağlık bir Avusturya kasabasında, bir sabah bir doktor ile oğlu günlük gezintilerinden birine çıkarlar. Rastladıkları sefalet, delilik ve çetin doğanın vahşiliği ile boğuşan birtakım renkli şahsiyetleri gözlemlerler. İkinci bölümdeyse farklı özgül ağırlıklara sahip meseleleri kendi bakış açısıyla öğüten, delibozuk, paranoyak Prens’in acımasızca akıp giden uzun monoloğuna tanık oluruz.

Sarsıntı varoluşun gizemine, insanın cinnet eşliğinde yürüyen, sağaltılamaz yaban yalnızlığına ilişkin delice hakikatlerle örülmüş bir söz ustalığı. Bernhard'ın kahramanları ne kadar kaçmaya çalışırlarsa çalışsınlar dış dünyaya fazlaca açıktırlar; zihinlerinin içine çekileceklerine dış dünyanın anarşisini kucaklarlar (…) hastalığa, yenilgiye, haksızlığa teslim olmazlar, sonuna kadar çılgın bir öfke ve hırsla mücadele ederler. Sonunda yenilmişlerse eğer bizim okuduğumuz onların yenilgisi ve teslimiyeti değil hırslı kavgaları ve mücadeleleridir.

Orhan Pamuk

“Bu sarsıntılardan sadece ben etkilenmiyorum,” dedi, “herkes bu sarsıntılardan etkileniyor. Biz aslında, büyük olduğunu sanmayın, dar bir binada hep beraber yaşıyoruz ve birbirimizden yüzbinlerce kilometre uzağız...”

Thomas Bernhard külliyatı içinde özel bir yeri olan, yazarın erken dönem eserlerinden Sarsıntı, heterojen sayılabilecek iki farklı tonda anlatıyı birleştiren, insan doğasına ilişkin karanlık, kuraldışı bir roman.

Romanın ilk bölümünde; nemrut, dağlık bir Avusturya kasabasında, bir sabah bir doktor ile oğlu günlük gezintilerinden birine çıkarlar. Rastladıkları sefalet, delilik ve çetin doğanın vahşiliği ile boğuşan birtakım renkli şahsiyetleri gözlemlerler. İkinci bölümdeyse farklı özgül ağırlıklara sahip meseleleri kendi bakış açısıyla öğüten, delibozuk, paranoyak Prens’in acımasızca akıp giden uzun monoloğuna tanık oluruz.

Sarsıntı varoluşun gizemine, insanın cinnet eşliğinde yürüyen, sağaltılamaz yaban yalnızlığına ilişkin delice hakikatlerle örülmüş bir söz ustalığı. Bernhard'ın kahramanları ne kadar kaçmaya çalışırlarsa çalışsınlar dış dünyaya fazlaca açıktırlar; zihinlerinin içine çekileceklerine dış dünyanın anarşisini kucaklarlar (…) hastalığa, yenilgiye, haksızlığa teslim olmazlar, sonuna kadar çılgın bir öfke ve hırsla mücadele ederler. Sonunda yenilmişlerse eğer bizim okuduğumuz onların yenilgisi ve teslimiyeti değil hırslı kavgaları ve mücadeleleridir.

Orhan Pamuk

“Bu sarsıntılardan sadece ben etkilenmiyorum,” dedi, “herkes bu sarsıntılardan etkileniyor. Biz aslında, büyük olduğunu sanmayın, dar bir binada hep beraber yaşıyoruz ve birbirimizden yüzbinlerce kilometre uzağız...”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat