Ernesto Che Guevara, Savaş Anıları-Küba Günlüğü’nde, Küba Devrimi tarihini bütün çok yönlülüğü ve ayrıntılarıyla yazıyor. Kitapta, artık Latin Amerika tarihinin şanlı bir sayfası olan bu devrimci hareketin anıları, yaşanan olaylar doğru ve güvenilir biçimde saptanıyor. Günlük, 82 devrim savaşçısını Küba’ya götüren Granma Yatı’nın, Meksika’nın Tuxpan limanından yola çıkmasıyla başlıyor ve Fidel’in de katıldığı Alegria de Pio’daki ilk çarpışmayla devam ediyor.
Che’nin amacı, ülkenin belli bir bölümünde katıldığı bazı saldırı, çatışma ve çarpışmalara ilişkin bir dizi kişisel anıyı yayınlamaktan ibaret değildi. Küba topraklarında, başka yerlerde gerçekleşen, tanığı olmadığı çarpışmaların ve eylemlerin de anılarda yer almasını istiyordu. Bu nedenle, kitap yazıldığı sırada hayatta olan savaşçıları da anılarını yazmaya çağırdı.
Che, kitabına yazdığı önsözde, anı yazarlarının gerçeklerden sapmama, kişisel durumları abartmama, kişilerin kendilerini olduklarından başka türlü göstermemesi ve olmadıkları bir yerde bulundukları izlenimi yaratmaması gibi bazı ilkelere bağlı kalması gerektiğini yazıyor. Her yazar, yazdığı birkaç sayfadan sonra, gerçek olaylara dayanmayan ya da doğruluğuna tamamıyla güvenmediği kelimeleri silmeli, katı bir özeleştiri çerçevesinin dışına çıkmamalı diyor ve anılarını bu düşünceyle yazdığını belirtiyor
Ernesto Che Guevara, Savaş Anıları-Küba Günlüğü’nde, Küba Devrimi tarihini bütün çok yönlülüğü ve ayrıntılarıyla yazıyor. Kitapta, artık Latin Amerika tarihinin şanlı bir sayfası olan bu devrimci hareketin anıları, yaşanan olaylar doğru ve güvenilir biçimde saptanıyor. Günlük, 82 devrim savaşçısını Küba’ya götüren Granma Yatı’nın, Meksika’nın Tuxpan limanından yola çıkmasıyla başlıyor ve Fidel’in de katıldığı Alegria de Pio’daki ilk çarpışmayla devam ediyor.
Che’nin amacı, ülkenin belli bir bölümünde katıldığı bazı saldırı, çatışma ve çarpışmalara ilişkin bir dizi kişisel anıyı yayınlamaktan ibaret değildi. Küba topraklarında, başka yerlerde gerçekleşen, tanığı olmadığı çarpışmaların ve eylemlerin de anılarda yer almasını istiyordu. Bu nedenle, kitap yazıldığı sırada hayatta olan savaşçıları da anılarını yazmaya çağırdı.
Che, kitabına yazdığı önsözde, anı yazarlarının gerçeklerden sapmama, kişisel durumları abartmama, kişilerin kendilerini olduklarından başka türlü göstermemesi ve olmadıkları bir yerde bulundukları izlenimi yaratmaması gibi bazı ilkelere bağlı kalması gerektiğini yazıyor. Her yazar, yazdığı birkaç sayfadan sonra, gerçek olaylara dayanmayan ya da doğruluğuna tamamıyla güvenmediği kelimeleri silmeli, katı bir özeleştiri çerçevesinin dışına çıkmamalı diyor ve anılarını bu düşünceyle yazdığını belirtiyor