Tolstoy'un olağanüstü karakter betimlemeleri, doğa tasvirleri ve gerçekçi bakışıyla zenginleşen bu dev yapıt, belirli bir zaman ve mekanın dışına çıkarak tarihin doğasını,yaşamı ve insanı mercek altına almaktadır. 160'a yakını gerçek olmak üzere 600 kahraman, kurgu ile gerçek arasındaki çizginin belirsizliginde, tanıklık ettikleri döneme okurun da sokulmasına izin veriyor.
Tolstoy, farklı sosyal sınıflardan ve farklı cinslerdeki bu yüzlerce karakteri başarıyla yansıtıyor, konuşturuyor ve o ustaca dokunuşuyla onları sayfalardan taşırıp belleklerimizi kazıyor... Büyük yazarın savaşı anlatırken kullandığı görsel ayrıntı zenğinliği anlatıyı sinematografik bir çizgiye yaklaştırıken, okuruda hareketli bir kamera gibi erlerin, generallerin, subayların ve halkın arasında ustaca dolaştırıyor.
Böylece, öleni, öldüreni, kaçanı, emir vereni, korkağı,cesuru, insanı ve hayvanıyla bütün bir savaş meydanını geziyot ve Tolstoy'un eşsiz kahramanlarıyla birlikte biz de o çamurlara batıp, o kurşun bizi yaraladığında: yanı başımıza bir top mermisi düşüp, uzaktan o memleket türküsünü duyduğumuzda, ölüm ve yaşamı sorguluyoruz...
"Güçlü kanım odur ki; bi roman yazarının,sanatını sadece şiirsel yönüne dair değil, ele aldığı konuların gerçekliği kadar bağlamının tarihsel ve çağdaş yönüne dair de derin bir bilgiye sahip olmsı gerekir. Görebildiğim kadarıyla burada [Rusya'da] sadece tek bir yazar bu konuda ustalaşmıştır, o da Kont Lev Tolstoy'dan başkası değildir."
- Dostoyevski
Tolstoy'un olağanüstü karakter betimlemeleri, doğa tasvirleri ve gerçekçi bakışıyla zenginleşen bu dev yapıt, belirli bir zaman ve mekanın dışına çıkarak tarihin doğasını,yaşamı ve insanı mercek altına almaktadır. 160'a yakını gerçek olmak üzere 600 kahraman, kurgu ile gerçek arasındaki çizginin belirsizliginde, tanıklık ettikleri döneme okurun da sokulmasına izin veriyor.
Tolstoy, farklı sosyal sınıflardan ve farklı cinslerdeki bu yüzlerce karakteri başarıyla yansıtıyor, konuşturuyor ve o ustaca dokunuşuyla onları sayfalardan taşırıp belleklerimizi kazıyor... Büyük yazarın savaşı anlatırken kullandığı görsel ayrıntı zenğinliği anlatıyı sinematografik bir çizgiye yaklaştırıken, okuruda hareketli bir kamera gibi erlerin, generallerin, subayların ve halkın arasında ustaca dolaştırıyor.
Böylece, öleni, öldüreni, kaçanı, emir vereni, korkağı,cesuru, insanı ve hayvanıyla bütün bir savaş meydanını geziyot ve Tolstoy'un eşsiz kahramanlarıyla birlikte biz de o çamurlara batıp, o kurşun bizi yaraladığında: yanı başımıza bir top mermisi düşüp, uzaktan o memleket türküsünü duyduğumuzda, ölüm ve yaşamı sorguluyoruz...
"Güçlü kanım odur ki; bi roman yazarının,sanatını sadece şiirsel yönüne dair değil, ele aldığı konuların gerçekliği kadar bağlamının tarihsel ve çağdaş yönüne dair de derin bir bilgiye sahip olmsı gerekir. Görebildiğim kadarıyla burada [Rusya'da] sadece tek bir yazar bu konuda ustalaşmıştır, o da Kont Lev Tolstoy'dan başkası değildir."
- Dostoyevski