Birlikte yarış noktalarla,
Say parmaklarınla doya doya,
Matematik hep yanında...
Değerli akademisyenler Burak Karabey ve Saniye Bencik Kangal, “parmak farkındalığı” kavramı için bir araya geldiler ve eşzamanlı sundukları Noktagiller adlı öykü kitabıyla da el ele tutuşabilecek bir etkinlik kitabı tasarladılar. Alışılageldik matematik etkinliklerinden farklı olarak bu çalışma, çocuğun yalnızca parmaklarını kullanarak matematikle temelleri sağlam bir ilişki başlatabilmesini amaçlıyor. Sayma veya matematiksel işlemler esnasında parmakları kullanmanın erken dönemdeki öğrenmeye olan önemli katkısı bilimsel araştırmalarla da destekleniyorken tek yapmamız gereken, çocuklarımızla vakit geçirirken küçük, renkli parmak oyunlarına da bir şans vermek…
***
Sayıların dünyasını keşfetmek için parmaklarımız bize yeter. Şimdi kıpırdasın o yumuşacık eller…
Etkinlik kitabımızda çocuklarımızın, parmaklarını kullanarak sayıların dünyasını keşfetmesini sağlamaya çalıştık. Bunun için ise özel matematik etkinliklerine, kitaplarına değil, sadece parmaklarınıza ihtiyacınız var. İki eliniz ve on parmağınızla matematiğin temelini atacağınızı iddia ediyor ve “Parmaklarını saklama, oyuncağın hep yanında” diyoruz. Abaküs mü lazım? Kaldırın ellerinizi. Oyun mu gerek? Açın parmaklarınızı. Haydi başlayalım.
Tema: Kendimizi düzenleme biçimimiz
Kavramlar ve Anahtar Sözcükler: Matematik, parmak, nokta, sayma, tane, eşleştirme, gösterme, BİLİM VE TEKNOLOJİ, yaratıcılık, merak, oyun, hayal gücü, ÇOCUK DÜNYASI, düzen, etkinlik
KİTAPTAN
Aşağıdaki resimlere bak ve kaç tane parmağın boyalı olduğunu söyle. Sen de parmaklarını açarak kaç olduğunu göster.
***
Aşağıdaki soruların yanıtlarını parmağınla göster. Yanıt sayısı kadar parmağı boya ve kutunun içine aynı sayıda nokta koy. (Soruları yetişkin okumalıdır.)
***
Sol taraftaki kutuda dağınık olarak verilmiş noktaları say. Aynı sayıdaki noktayı ortadaki kutunun içinde düzenli olarak boya ve parmaklarınla göster. Daha sonra nokta sayısı kadar parmağı boya.
***
Aşağıdaki boş sayfaya ellerinin kalıbını çiz. İstediğin kadar parmağını boya, noktalarla göster.
***
ANNE BABAYA SATIRLAR
“Haydi bakalım, kaç taneymiş sayalım. 1-2-3…”
Merhaba. Yukarıdaki cümleyi kurmayan anne baba var mıdır acaba? Ebeveyn olduktan sonra çocuğunuzla birlikte parmaklarınızı, mutfak masasındaki elmaları, çiçeklerin yapraklarını, odasındaki kitapları, kitaplardaki nesneleri hatta ve hatta gökyüzündeki yıldızları saydınız mı hiç? Evet dediğinizi duyar gibiyiz. O halde bir sorumuz daha var. Neden saydınız? Sayıları öğretmek için mi? Keyifli vakit geçirmek için mi? Oyalanmak için mi? Sanırım bunun cevabını duyamayacağız. En azından şimdilik.
Çocuklarımızla sayma etkinlikleri yaptığımızda, bilerek ya da bilmeyerek, aslında onların gelişimine katkıda bulunuyoruz. Altı aylık bebeklerle yapılan bilimsel çalışmalarda, yani daha konuşmayı bile öğrenmemişlerken, çocukların çokluk ve büyüklük kavramlarına sahip oldukları görülmüştür. Bir bebeğin altı aylıkken henüz çok az deneyimsel bilgi edindiği düşünülürse matematiksel bir çokluğa karar verebilmesi ne kadar ilginç, değil mi? (…)
Birlikte yarış noktalarla,
Say parmaklarınla doya doya,
Matematik hep yanında...
Değerli akademisyenler Burak Karabey ve Saniye Bencik Kangal, “parmak farkındalığı” kavramı için bir araya geldiler ve eşzamanlı sundukları Noktagiller adlı öykü kitabıyla da el ele tutuşabilecek bir etkinlik kitabı tasarladılar. Alışılageldik matematik etkinliklerinden farklı olarak bu çalışma, çocuğun yalnızca parmaklarını kullanarak matematikle temelleri sağlam bir ilişki başlatabilmesini amaçlıyor. Sayma veya matematiksel işlemler esnasında parmakları kullanmanın erken dönemdeki öğrenmeye olan önemli katkısı bilimsel araştırmalarla da destekleniyorken tek yapmamız gereken, çocuklarımızla vakit geçirirken küçük, renkli parmak oyunlarına da bir şans vermek…
***
Sayıların dünyasını keşfetmek için parmaklarımız bize yeter. Şimdi kıpırdasın o yumuşacık eller…
Etkinlik kitabımızda çocuklarımızın, parmaklarını kullanarak sayıların dünyasını keşfetmesini sağlamaya çalıştık. Bunun için ise özel matematik etkinliklerine, kitaplarına değil, sadece parmaklarınıza ihtiyacınız var. İki eliniz ve on parmağınızla matematiğin temelini atacağınızı iddia ediyor ve “Parmaklarını saklama, oyuncağın hep yanında” diyoruz. Abaküs mü lazım? Kaldırın ellerinizi. Oyun mu gerek? Açın parmaklarınızı. Haydi başlayalım.
Tema: Kendimizi düzenleme biçimimiz
Kavramlar ve Anahtar Sözcükler: Matematik, parmak, nokta, sayma, tane, eşleştirme, gösterme, BİLİM VE TEKNOLOJİ, yaratıcılık, merak, oyun, hayal gücü, ÇOCUK DÜNYASI, düzen, etkinlik
KİTAPTAN
Aşağıdaki resimlere bak ve kaç tane parmağın boyalı olduğunu söyle. Sen de parmaklarını açarak kaç olduğunu göster.
***
Aşağıdaki soruların yanıtlarını parmağınla göster. Yanıt sayısı kadar parmağı boya ve kutunun içine aynı sayıda nokta koy. (Soruları yetişkin okumalıdır.)
***
Sol taraftaki kutuda dağınık olarak verilmiş noktaları say. Aynı sayıdaki noktayı ortadaki kutunun içinde düzenli olarak boya ve parmaklarınla göster. Daha sonra nokta sayısı kadar parmağı boya.
***
Aşağıdaki boş sayfaya ellerinin kalıbını çiz. İstediğin kadar parmağını boya, noktalarla göster.
***
ANNE BABAYA SATIRLAR
“Haydi bakalım, kaç taneymiş sayalım. 1-2-3…”
Merhaba. Yukarıdaki cümleyi kurmayan anne baba var mıdır acaba? Ebeveyn olduktan sonra çocuğunuzla birlikte parmaklarınızı, mutfak masasındaki elmaları, çiçeklerin yapraklarını, odasındaki kitapları, kitaplardaki nesneleri hatta ve hatta gökyüzündeki yıldızları saydınız mı hiç? Evet dediğinizi duyar gibiyiz. O halde bir sorumuz daha var. Neden saydınız? Sayıları öğretmek için mi? Keyifli vakit geçirmek için mi? Oyalanmak için mi? Sanırım bunun cevabını duyamayacağız. En azından şimdilik.
Çocuklarımızla sayma etkinlikleri yaptığımızda, bilerek ya da bilmeyerek, aslında onların gelişimine katkıda bulunuyoruz. Altı aylık bebeklerle yapılan bilimsel çalışmalarda, yani daha konuşmayı bile öğrenmemişlerken, çocukların çokluk ve büyüklük kavramlarına sahip oldukları görülmüştür. Bir bebeğin altı aylıkken henüz çok az deneyimsel bilgi edindiği düşünülürse matematiksel bir çokluğa karar verebilmesi ne kadar ilginç, değil mi? (…)