Sonra döndü ve onu yalnız başına, yüzü kalabalığa dönük ayakta dururken bırakarak, sahneden ayrıldı. Kalabalık aynı anda hep birlikte adını mırıldanmaya başladı. "Jonas." İlk başta fısıldıyorlardı. Zorlukla duyuluyordu, sesleri bastırılmıştı. "Jonas, Jonas." Sonra daha yüksek sesle ve hızla devam etti. "JONAS. JONAS. JONAS." Adının bir ağızdan söylenmesinden, Jonas, topluluğun kendisini ve yeni görevini benimsediğini, yeni bebek Caleb’e verdiği gibi kendisine de yaşam verdiğini biliyordu. Göğsü minnet ve gururla kabarmaştı. Ama aynı zamanda korkuyla da dolmuştu. Kendisinin seçilmesinin ne anlama geldiğini bilmiyordu. Ne olacağını ya da başına neler geleceğini bilmiyordu.
Sonra döndü ve onu yalnız başına, yüzü kalabalığa dönük ayakta dururken bırakarak, sahneden ayrıldı. Kalabalık aynı anda hep birlikte adını mırıldanmaya başladı. "Jonas." İlk başta fısıldıyorlardı. Zorlukla duyuluyordu, sesleri bastırılmıştı. "Jonas, Jonas." Sonra daha yüksek sesle ve hızla devam etti. "JONAS. JONAS. JONAS." Adının bir ağızdan söylenmesinden, Jonas, topluluğun kendisini ve yeni görevini benimsediğini, yeni bebek Caleb’e verdiği gibi kendisine de yaşam verdiğini biliyordu. Göğsü minnet ve gururla kabarmaştı. Ama aynı zamanda korkuyla da dolmuştu. Kendisinin seçilmesinin ne anlama geldiğini bilmiyordu. Ne olacağını ya da başına neler geleceğini bilmiyordu.