“Sıla’nın eflatun ayakkabıları, vitrinde duran bir çift ayakkabıdan daha fazlasıdır, peki neden?”
Şehbâl, Osmanlıca bir sözcük. Kuşun kanadının en uzun tüyüne verilen ad.
Bir kadının evlilik, aşk, ölüm coğrafyalarından geçişini okuyacaksınız bu kitapta. Hepimizin geçtiği yolların öyküyle, şiirle kâğıda dökülüşü, hayat buluşu...
Kadınların kadınlarla, kadın olma hallerinin kendisiyle; yazgıyla, erkeklerle, fedakârlıkla, hastalıkla, anneyle ve “yazı”yla ilişkisinin farklı hikâyeleri…
Şehbâl... İçimizdeki cesarettir, yaşama sevincimizdir, meraktır, umuttur.
“Sıla’nın eflatun ayakkabıları, vitrinde duran bir çift ayakkabıdan daha fazlasıdır, peki neden?”
Şehbâl, Osmanlıca bir sözcük. Kuşun kanadının en uzun tüyüne verilen ad.
Bir kadının evlilik, aşk, ölüm coğrafyalarından geçişini okuyacaksınız bu kitapta. Hepimizin geçtiği yolların öyküyle, şiirle kâğıda dökülüşü, hayat buluşu...
Kadınların kadınlarla, kadın olma hallerinin kendisiyle; yazgıyla, erkeklerle, fedakârlıkla, hastalıkla, anneyle ve “yazı”yla ilişkisinin farklı hikâyeleri…
Şehbâl... İçimizdeki cesarettir, yaşama sevincimizdir, meraktır, umuttur.