Şehir ve Şuur

Stok Kodu:
9786059790062
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
152
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-08
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%20 indirimli
180,00TL
144,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 17,60TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786059790062
974825
Şehir ve Şuur
Şehir ve Şuur
144.00

Hazırlıksız yakalandığımız, bünyemizle uyuşmayan modern, kapitalist yaşam biçimi bizleri durup düşünmekten alıkoydu. Arkamıza dönüp bakamaya dahi fırsatımız yok. Kısacası şehrin ruhunu okuyamıyoruz. Durumumuz üretim bandındaki makine dişlisinden farksız. Oysa tarihi-kültürel mirasımız şehirlerin hafızasıdır ve geçmişle geleceği birbirine bağlar.

Geleneğinden habersiz, hafızasını kaybetmiş şehir, beton ve demir yığınından ibarettir. Geleceğini de inşa edemez. Şehrin özellikle iç kısımlarında ikamet eden, çalışan insanlarımız dahi her gün gidip geldikleri yolu değiştirip farklı bir yolu denemez. Halbuki bir arka sokakta belki elli yıldır görmediği ecdat yadigarı sanat harikası bir çeşme, kütüphane, hamam veya bir lezzet durağı vardır. Mesela tarihi yapıların güneye bakan cephelerindeki merhamet abidesi kuş evlerini, yine camilerin dış duvarında silinmeye yüz tutmuş güneş saatlerini, köşe başlarında hala kalıntıları bulunan zarafet sembolü sadaka taşlarını kaç şehirlimiz bilir?

Şehrin kadim hikayeleri, ruhu ve zenginliği işte bu detaylarda gizlenmiş keşfedilmeyi bekliyor.

Fakat bu keşfi, gözlemlemeyi yapmak için farkındalık lazım. Zamanın hızını bazı zamanlarda farklı yönlere itip arkamızda, sağımızda, solumuzda neyimiz kalmış, hangi değerlerimizi görmezden gelmişiz öğrenmeliyiz. Ancak o zaman şehri anlayabilir, hissedebilir, yaşayabilir ve şehirli olabiliriz…

Hazırlıksız yakalandığımız, bünyemizle uyuşmayan modern, kapitalist yaşam biçimi bizleri durup düşünmekten alıkoydu. Arkamıza dönüp bakamaya dahi fırsatımız yok. Kısacası şehrin ruhunu okuyamıyoruz. Durumumuz üretim bandındaki makine dişlisinden farksız. Oysa tarihi-kültürel mirasımız şehirlerin hafızasıdır ve geçmişle geleceği birbirine bağlar.

Geleneğinden habersiz, hafızasını kaybetmiş şehir, beton ve demir yığınından ibarettir. Geleceğini de inşa edemez. Şehrin özellikle iç kısımlarında ikamet eden, çalışan insanlarımız dahi her gün gidip geldikleri yolu değiştirip farklı bir yolu denemez. Halbuki bir arka sokakta belki elli yıldır görmediği ecdat yadigarı sanat harikası bir çeşme, kütüphane, hamam veya bir lezzet durağı vardır. Mesela tarihi yapıların güneye bakan cephelerindeki merhamet abidesi kuş evlerini, yine camilerin dış duvarında silinmeye yüz tutmuş güneş saatlerini, köşe başlarında hala kalıntıları bulunan zarafet sembolü sadaka taşlarını kaç şehirlimiz bilir?

Şehrin kadim hikayeleri, ruhu ve zenginliği işte bu detaylarda gizlenmiş keşfedilmeyi bekliyor.

Fakat bu keşfi, gözlemlemeyi yapmak için farkındalık lazım. Zamanın hızını bazı zamanlarda farklı yönlere itip arkamızda, sağımızda, solumuzda neyimiz kalmış, hangi değerlerimizi görmezden gelmişiz öğrenmeliyiz. Ancak o zaman şehri anlayabilir, hissedebilir, yaşayabilir ve şehirli olabiliriz…

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat