‘Genetik sadece silahı doldurur, tetiği çeken hayat tarzınızdır’
Caldwell Esselstyn
Her biri çağımızın modern vebaları olan hastalıklardan ölen 7 kişi.
Sağlık raporlarına usulca iliştirilmiş bir kum saati figürü.
Doğal görülen ölümlerin ardındaki sırrı araştıran bir kadın.
“Yedinci mühür açılınca, sessizliği Meleklerin üflediği surlar bozar diye anlatılır. Bunun sonunda yediyle bütünleşmiş bir yapının üstüne çıkılan sekizinci aşamayı, kâmil insanı sembolize eder. Gökyüzünün yedi kat olması Cehennemi, sekizinci kat ise Cennet’i ve insandaki mükemmelleşmeyi sembolize eder. Hristiyanlıkta, Müslümanlıkta olduğu gibi, Budizm’de sekiz yapraklı lotus çiçeği, Tapınak şövalyelerinin sekiz aşamalı inisiyasyon sistemi gibi birçok inançta sekize olumlu bir anlam yüklenmiştir.”
Fehmi Narter, polisiye/bilim dalında yazdığı SEKİZ romanında Antik çağlardan günümüze bir gizemi taşıyıp getiriyor. Her şeyin zıttı ile tanımlanabildiği, düalite üzerine inşa edilen bir evrende yaşam ve sağlıkta denge halinde sürdürülebildiğini, dengenin bozulması ile hastalıkların gün yüzüne çıktığını ifade ediyor.
Ve her şeyden önce Latince bir deyiş olan ‘Primum non nocere’nin altını çiziyor.
Önce Zarar Verme!
‘Genetik sadece silahı doldurur, tetiği çeken hayat tarzınızdır’
Caldwell Esselstyn
Her biri çağımızın modern vebaları olan hastalıklardan ölen 7 kişi.
Sağlık raporlarına usulca iliştirilmiş bir kum saati figürü.
Doğal görülen ölümlerin ardındaki sırrı araştıran bir kadın.
“Yedinci mühür açılınca, sessizliği Meleklerin üflediği surlar bozar diye anlatılır. Bunun sonunda yediyle bütünleşmiş bir yapının üstüne çıkılan sekizinci aşamayı, kâmil insanı sembolize eder. Gökyüzünün yedi kat olması Cehennemi, sekizinci kat ise Cennet’i ve insandaki mükemmelleşmeyi sembolize eder. Hristiyanlıkta, Müslümanlıkta olduğu gibi, Budizm’de sekiz yapraklı lotus çiçeği, Tapınak şövalyelerinin sekiz aşamalı inisiyasyon sistemi gibi birçok inançta sekize olumlu bir anlam yüklenmiştir.”
Fehmi Narter, polisiye/bilim dalında yazdığı SEKİZ romanında Antik çağlardan günümüze bir gizemi taşıyıp getiriyor. Her şeyin zıttı ile tanımlanabildiği, düalite üzerine inşa edilen bir evrende yaşam ve sağlıkta denge halinde sürdürülebildiğini, dengenin bozulması ile hastalıkların gün yüzüne çıktığını ifade ediyor.
Ve her şeyden önce Latince bir deyiş olan ‘Primum non nocere’nin altını çiziyor.
Önce Zarar Verme!