Benliği şiddetle ele geçirişinin yanında "kaçmak" güdüsünün dramatik yapısını oluşturan, ortada aslında hiçbir kaçışın olmayışıdır. Dibine dek kısalttığı tırnaklarından kan oturmuş etine takılan bakışları da kaçak olarak adlandırılırdı ve hakkında bir kuşun tuzağına dayandırılan satırlar yazılamadıkça bunun hiçbir anlamı yoktu.
Tuzakların, kaçışın ve tuzaklardan kaçışın soğuk ve gerekli mantığına ilave olarak tavsiyede bulunmak; genellikle ruh hali itibarıyla karanlıktır. Uzak durmak gibi... Savuşturmak ve karanlıkta bulunan kollara sarılmak...
Kollar; bazen sarılmak, kendini savunmak, bazen de gece yarısı bir itfaiyenin köşesinde, düşmemek için demirlere tutunurken kalkar.
Önemli olan bir zamanlar boynunu saran o kolları unutup, uçuşan bir eteğin sökülmüş dikişleri göz kapaklarına değdiğinde ya da zar zor kaldırdığı demir bir bariyerle o zavallı adamı öldürdüğünde, iki kırık dirseğin ardından sorulan hesabın hatırlanmasıdır.
Benliği şiddetle ele geçirişinin yanında "kaçmak" güdüsünün dramatik yapısını oluşturan, ortada aslında hiçbir kaçışın olmayışıdır. Dibine dek kısalttığı tırnaklarından kan oturmuş etine takılan bakışları da kaçak olarak adlandırılırdı ve hakkında bir kuşun tuzağına dayandırılan satırlar yazılamadıkça bunun hiçbir anlamı yoktu.
Tuzakların, kaçışın ve tuzaklardan kaçışın soğuk ve gerekli mantığına ilave olarak tavsiyede bulunmak; genellikle ruh hali itibarıyla karanlıktır. Uzak durmak gibi... Savuşturmak ve karanlıkta bulunan kollara sarılmak...
Kollar; bazen sarılmak, kendini savunmak, bazen de gece yarısı bir itfaiyenin köşesinde, düşmemek için demirlere tutunurken kalkar.
Önemli olan bir zamanlar boynunu saran o kolları unutup, uçuşan bir eteğin sökülmüş dikişleri göz kapaklarına değdiğinde ya da zar zor kaldırdığı demir bir bariyerle o zavallı adamı öldürdüğünde, iki kırık dirseğin ardından sorulan hesabın hatırlanmasıdır.