Elinizdeki bu kitap asırlar önce sergilenmiş çok yüksek bir hoşgörü belgesidir. Ne yazık ki insanlık yirmi birinci yüzyılda henüz bu hoşgörünün eşiğine bile gelememiştir. Hoşgörü ve tahammül kavramları bugünün yoğun çıkarcılığı altında adeta kaybolmuştur.
Milattan sonra sekizinci asırda Abbasi Halifesi Mehdi ile Nesturi Patrik'i 1. Timataus (Timoteos) el Cailik arasında dini bir muhavere cereyan etmiştir. Önce Tabiat-ı İlahiye'den ve Onun Ezeliyet'inden bahsederken, Halife Mehdi tarafından sorulan sorular ve bu sorulara verilen cevaplarla sohbet konusu derinleşmiş; sohbetteki hoşgörünün dozu kaçırılmadan iki yüz yetmiş beş maddeden oluşan dinler, tabileri ve kültürler arası hoşgörü diyalog taslağı ortaya çıkmıştır. Patrik Timataus tarafından hibru dilinde kaleme alınan bu kitap daha sonra Arapça'ya çevrilerek daha geniş kitlelere ulaşması sağlanmıştır.
Çapı küçük ama içeriği büyük olan bu kitapta halife Mehdi ile Nesturi Patriği Timataus arasında geçen diyalogda, Hz.İsa'nın birisi Ezeli öbürü zamanla kayıtlı olan doğumu, çarmıha gerilmesi, annesi Hz. Meryem ve nesebi, mukaddes kitaplardaki değişiklikler ve ahir zaman peygamberi hakkındaki ileri sürülen vasıfların kimi ifade ettiği bahsedilmektedir.
Biz de başta Kur'an olmak üzere çeşitli kaynaklardan yararlanarak kitabın kapsadığı konu ve başlıklara ve şamil olduğu alana otuz dört sayfalık bir formadan oluşan bir yorum ve kritik hazırladık. Maksadımız gerçeklerin elle tutulur, gözle görülür bir tarzda ortaya konulması ve kutsala saygıyı ve hoşgörüyü temin etmek, rakip tanımazlık hissini saldırganlık ve hazımsızlığın yollarını tıkamaktır.
Bu formada, Hz. İsa'ya baba kabul etmenin yanlışlığı, Allah'ın oğlu olarak takdim edilmesinin hata olduğun, kelimeden neyin kastedildiği, Hırıstiyanlık ilahiyatının tam tersine Allah'ın kemal sıfatlarının kavranabilirliği, hayat-ölüm, iman-amel ilişkisini kavrayamadıkları için Hırıstiyanların günah mefhumu olmaksızın mezarı bir istirahat yeri ve haşri de sorusuz cennete girme telakkileri, rahmetin gelmesine haç adı altında bir tahta parçasını vesile kılmaları, insanlığın çağına peygamber olarak taşınmaya çalışılmasının yanlışlığını yorum ve kritik etmeye çalıştık.
Asırlar gerisinden gelen bir hoşgörü içerisinde yalnız doğruları yine doğru bir payda üzerinde buluşturmanın ölçüleri elinizdeki bu kitaptan öğreneceksiniz.
Elinizdeki bu kitap asırlar önce sergilenmiş çok yüksek bir hoşgörü belgesidir. Ne yazık ki insanlık yirmi birinci yüzyılda henüz bu hoşgörünün eşiğine bile gelememiştir. Hoşgörü ve tahammül kavramları bugünün yoğun çıkarcılığı altında adeta kaybolmuştur.
Milattan sonra sekizinci asırda Abbasi Halifesi Mehdi ile Nesturi Patrik'i 1. Timataus (Timoteos) el Cailik arasında dini bir muhavere cereyan etmiştir. Önce Tabiat-ı İlahiye'den ve Onun Ezeliyet'inden bahsederken, Halife Mehdi tarafından sorulan sorular ve bu sorulara verilen cevaplarla sohbet konusu derinleşmiş; sohbetteki hoşgörünün dozu kaçırılmadan iki yüz yetmiş beş maddeden oluşan dinler, tabileri ve kültürler arası hoşgörü diyalog taslağı ortaya çıkmıştır. Patrik Timataus tarafından hibru dilinde kaleme alınan bu kitap daha sonra Arapça'ya çevrilerek daha geniş kitlelere ulaşması sağlanmıştır.
Çapı küçük ama içeriği büyük olan bu kitapta halife Mehdi ile Nesturi Patriği Timataus arasında geçen diyalogda, Hz.İsa'nın birisi Ezeli öbürü zamanla kayıtlı olan doğumu, çarmıha gerilmesi, annesi Hz. Meryem ve nesebi, mukaddes kitaplardaki değişiklikler ve ahir zaman peygamberi hakkındaki ileri sürülen vasıfların kimi ifade ettiği bahsedilmektedir.
Biz de başta Kur'an olmak üzere çeşitli kaynaklardan yararlanarak kitabın kapsadığı konu ve başlıklara ve şamil olduğu alana otuz dört sayfalık bir formadan oluşan bir yorum ve kritik hazırladık. Maksadımız gerçeklerin elle tutulur, gözle görülür bir tarzda ortaya konulması ve kutsala saygıyı ve hoşgörüyü temin etmek, rakip tanımazlık hissini saldırganlık ve hazımsızlığın yollarını tıkamaktır.
Bu formada, Hz. İsa'ya baba kabul etmenin yanlışlığı, Allah'ın oğlu olarak takdim edilmesinin hata olduğun, kelimeden neyin kastedildiği, Hırıstiyanlık ilahiyatının tam tersine Allah'ın kemal sıfatlarının kavranabilirliği, hayat-ölüm, iman-amel ilişkisini kavrayamadıkları için Hırıstiyanların günah mefhumu olmaksızın mezarı bir istirahat yeri ve haşri de sorusuz cennete girme telakkileri, rahmetin gelmesine haç adı altında bir tahta parçasını vesile kılmaları, insanlığın çağına peygamber olarak taşınmaya çalışılmasının yanlışlığını yorum ve kritik etmeye çalıştık.
Asırlar gerisinden gelen bir hoşgörü içerisinde yalnız doğruları yine doğru bir payda üzerinde buluşturmanın ölçüleri elinizdeki bu kitaptan öğreneceksiniz.