CİLD SANATI, Türk İslâm kitap sanatları içerisinde gerek bezemeleri gerekse muhafaza göreviyle hem işlevsel hem de tezyînî özelliğe sahip bir sanattır. İlk Türk cildinin tespit edildiği Uygurlar döneminden bu yana cild sanatımız; Gazneliler, Büyük Selçuklularla gelişme göstermiş ve Anadolu coğrafyasında zirve noktasına ulaşmıştır. XI. yüzyıl sonlarından itibaren Anadolu'ya hâkim olan Selçuklular, burada XII. ve XIII. yüzyıllarda sanat değeri yüksek cildler üreterek Türk İslâm cild sanatı içerisinde önemli bir yere sahip olmuşlardır. Cild sanatındaki teknik ve tezyînî gelişmeler Anadolu Beylikleri döneminde de sürmüştür. Gerek Selçuklu gerekse Beylikler devri mücellidlerince üretilen cildler bu ilerlemeyi kanıtlar niteliktedir. Onlar tarafından üretilen geçme, geometrik, rûmî ve bitkisel tezyînâtlı cildler dönemin cild üslûbunu oluşturmuştur.
Çalışmada Selçuklu ve Beylikler dönemi cild üslûbu detaylı bir şekilde ele alınmış, Kastamonu ve yöresinde üretilmiş olması muhtemel Beylikler devri cildlerinin teknik ve tezyînî özellikleri belirlenmiş ve bu cildlerin Selçuklu cild üslûbuna benzer veya ondan farklı yönleri tespit edilmeye çalışılmıştır. İncelenen örneklerden ulaşılan sonuçlar gösteriyor ki Anadolu coğrafyasındaki Selçuklu ve Beylikler devri mücellidlerinin sanat üslûbu birbirine benzemektedir. Selçukluların Orta Asya ve İran coğrafyasından Anadolu'ya getirip burada geliştirdikleri cild üslûbları, devamında gelen Beylikler devri sanatkârlarına ışık tutmuştur. Anadolu'da Selçuklular tarafından üretilen cildler, XIV. ve XV. yüzyıllarda tüm Anadolu Beyliklerinin cildlerine tesir etmiştir. Candaroğulları da bu tesirde kalan beyliklerden birisi olmuştur. Beyliğin hâkimiyet bölgesi olan Kastamonu'daki çeşitli medrese ve dergâhlara vakfedilen eserlerin cildlerinden anlaşıldığı kadarıyla, Candaroğulları hem Selçuklu üslûbunda cildler üretmiş hem de özgün bir cild üslûbu ortaya koymaya çalışmıştır.
CİLD SANATI, Türk İslâm kitap sanatları içerisinde gerek bezemeleri gerekse muhafaza göreviyle hem işlevsel hem de tezyînî özelliğe sahip bir sanattır. İlk Türk cildinin tespit edildiği Uygurlar döneminden bu yana cild sanatımız; Gazneliler, Büyük Selçuklularla gelişme göstermiş ve Anadolu coğrafyasında zirve noktasına ulaşmıştır. XI. yüzyıl sonlarından itibaren Anadolu'ya hâkim olan Selçuklular, burada XII. ve XIII. yüzyıllarda sanat değeri yüksek cildler üreterek Türk İslâm cild sanatı içerisinde önemli bir yere sahip olmuşlardır. Cild sanatındaki teknik ve tezyînî gelişmeler Anadolu Beylikleri döneminde de sürmüştür. Gerek Selçuklu gerekse Beylikler devri mücellidlerince üretilen cildler bu ilerlemeyi kanıtlar niteliktedir. Onlar tarafından üretilen geçme, geometrik, rûmî ve bitkisel tezyînâtlı cildler dönemin cild üslûbunu oluşturmuştur.
Çalışmada Selçuklu ve Beylikler dönemi cild üslûbu detaylı bir şekilde ele alınmış, Kastamonu ve yöresinde üretilmiş olması muhtemel Beylikler devri cildlerinin teknik ve tezyînî özellikleri belirlenmiş ve bu cildlerin Selçuklu cild üslûbuna benzer veya ondan farklı yönleri tespit edilmeye çalışılmıştır. İncelenen örneklerden ulaşılan sonuçlar gösteriyor ki Anadolu coğrafyasındaki Selçuklu ve Beylikler devri mücellidlerinin sanat üslûbu birbirine benzemektedir. Selçukluların Orta Asya ve İran coğrafyasından Anadolu'ya getirip burada geliştirdikleri cild üslûbları, devamında gelen Beylikler devri sanatkârlarına ışık tutmuştur. Anadolu'da Selçuklular tarafından üretilen cildler, XIV. ve XV. yüzyıllarda tüm Anadolu Beyliklerinin cildlerine tesir etmiştir. Candaroğulları da bu tesirde kalan beyliklerden birisi olmuştur. Beyliğin hâkimiyet bölgesi olan Kastamonu'daki çeşitli medrese ve dergâhlara vakfedilen eserlerin cildlerinden anlaşıldığı kadarıyla, Candaroğulları hem Selçuklu üslûbunda cildler üretmiş hem de özgün bir cild üslûbu ortaya koymaya çalışmıştır.