Selçuklular Döneminde Alanya

Stok Kodu:
9786051967929
Boyut:
13.5x21.5
Sayfa Sayısı:
134
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%20 indirimli
105,00TL
84,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 10,27TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786051967929
1247175
Selçuklular Döneminde Alanya
Selçuklular Döneminde Alanya
84.00

Türkiye Selçuklu Devletinin büyük sultanı Uluğ Alaeddin Alanya kalesini fethettiğinde bölgeye hayran kalmış, kendi ismini vermiş idi. Sultan Alaeddin Alanya'yı o kadar seviyordu ki kış aylarını burada geçiriyordu. Yegane kaynağımız İbn Bibi, Sultanın Alanya'ya karşı sevgisinden dolayı "deniz kenarında bir şehir var, oranın kışı insana mutluluk veren bahar gibidir" diyerek metheder. Ayrıca İbn Bibi Sultanın Alanya'da geçirdiği zamanları çok güzel anlatır. Sultanın Alanya'da bulunduğu zamanlarda avlandığını, büyük toylar düzenlediğini, devlet işlerini gördüğünü, elçileri burada kabul ettiğini yazar. Mesela Celaleddin Harzemşah ileri gelen emirlerini elçi olarak gönderdiğinde, Sultan Alaeddin Alanya'da idi. İbn Bibi elçilerin rehberler eşliğinde Alanya'ya gelişlerini öyle bir anlatır ki sanki cennete gelmişlerdir. O şöyle yazar:

"Toprağı mis kokan bir düzlük gördüler, lale ve kırmızı güller oraya hâkim olmuştu."
"Her taraf boydan boya Çin ipeği gibiydi. Hiç kimse öyle bir yere yer diyemezdi."
"Suları gül suyuna benziyordu. Ağaçlar dallarına kına yakmışlardı".
"Uzaktan deniz, yakından ise huriler gibi süslenmiş bir dağ görünüyordu.".

Alanya Kalesi'ne uzaktan bakıldığında, bugün yani 800 yıl sonra bile aynı ifadeleri kullanabiliriz.

Türkiye Selçuklu Devletinin büyük sultanı Uluğ Alaeddin Alanya kalesini fethettiğinde bölgeye hayran kalmış, kendi ismini vermiş idi. Sultan Alaeddin Alanya'yı o kadar seviyordu ki kış aylarını burada geçiriyordu. Yegane kaynağımız İbn Bibi, Sultanın Alanya'ya karşı sevgisinden dolayı "deniz kenarında bir şehir var, oranın kışı insana mutluluk veren bahar gibidir" diyerek metheder. Ayrıca İbn Bibi Sultanın Alanya'da geçirdiği zamanları çok güzel anlatır. Sultanın Alanya'da bulunduğu zamanlarda avlandığını, büyük toylar düzenlediğini, devlet işlerini gördüğünü, elçileri burada kabul ettiğini yazar. Mesela Celaleddin Harzemşah ileri gelen emirlerini elçi olarak gönderdiğinde, Sultan Alaeddin Alanya'da idi. İbn Bibi elçilerin rehberler eşliğinde Alanya'ya gelişlerini öyle bir anlatır ki sanki cennete gelmişlerdir. O şöyle yazar:

"Toprağı mis kokan bir düzlük gördüler, lale ve kırmızı güller oraya hâkim olmuştu."
"Her taraf boydan boya Çin ipeği gibiydi. Hiç kimse öyle bir yere yer diyemezdi."
"Suları gül suyuna benziyordu. Ağaçlar dallarına kına yakmışlardı".
"Uzaktan deniz, yakından ise huriler gibi süslenmiş bir dağ görünüyordu.".

Alanya Kalesi'ne uzaktan bakıldığında, bugün yani 800 yıl sonra bile aynı ifadeleri kullanabiliriz.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat