Büyük Durgunluk'un ardındaki dört yılda bir felaket atlatıldı fakat çok az ders çıkarıldı ve hiçbir şey düzeltilemedi. Sendikalar bugün bir yol ayrımında duruyor ve statükonun korunması artık seçeneklerden biri değil. İşlerin yoluna konması, fikirlerin çatışması kadar toplu itirazların harekete geçirilmesi sorunudur.
Sendikalar ve küresel kriz her ikisiyle de, hareket için alternatif fikirler ve stratejiler ile işveren tek taraflılığı ve piyasa odaklı köktencilikle, ilgilenmektedir. Bu eser tüm sorulara cevap verme iddiasında olmasa da kendi kendine zarar verici karamsarlığı ve savaş sonrası kapitalizmin altın çağına dair nostaljik hatıraları reddetmektedir. İnsan onuruna, işçi haklarına, piyasa verimliliği gibi soyut kavramlar yerine verimli çalışma ve dayanışmaya, tam rekabete ve genel dengeye öncelik veren geniş bir çerçevedeki sendikal girişimlere, tartışmalara ve mücadelelere odaklanmaktadır.
Bu kitap, emeğin geleceği hakkındaki tartışmalara kendini adamış
dünya çapındaki bu ağın ürünüdür.
Büyük Durgunluk'un ardındaki dört yılda bir felaket atlatıldı fakat çok az ders çıkarıldı ve hiçbir şey düzeltilemedi. Sendikalar bugün bir yol ayrımında duruyor ve statükonun korunması artık seçeneklerden biri değil. İşlerin yoluna konması, fikirlerin çatışması kadar toplu itirazların harekete geçirilmesi sorunudur.
Sendikalar ve küresel kriz her ikisiyle de, hareket için alternatif fikirler ve stratejiler ile işveren tek taraflılığı ve piyasa odaklı köktencilikle, ilgilenmektedir. Bu eser tüm sorulara cevap verme iddiasında olmasa da kendi kendine zarar verici karamsarlığı ve savaş sonrası kapitalizmin altın çağına dair nostaljik hatıraları reddetmektedir. İnsan onuruna, işçi haklarına, piyasa verimliliği gibi soyut kavramlar yerine verimli çalışma ve dayanışmaya, tam rekabete ve genel dengeye öncelik veren geniş bir çerçevedeki sendikal girişimlere, tartışmalara ve mücadelelere odaklanmaktadır.
Bu kitap, emeğin geleceği hakkındaki tartışmalara kendini adamış
dünya çapındaki bu ağın ürünüdür.