Buzdağının eteklerine yazılmış bir destanım ben,
Sırtını dağın en sert yerine dayamış,
Korkusuzca gülen, ağlayan, yürüyen, koşan…
Başına ayın parlaklığı, güneşin sıcaklığı geçmiş,
Gözlerini uçuruma ölüm korkusuyla dikmiş.
Bulutlara dert yanan, derdinden eriyip biten,
Bir tek dertleri kalmış gönlünü seven…
Uçuşan kuşun kanadına yazılmış bir destanım ben,
Her hayalinde diyarlara sürüklenen,
Acısını, sevgisini, aşkını kanadının altına saklayan,
Her mazlum çığlığında ebabil kesilen,
Sonsuzlaşan hayatın ertesini yazmaya çalışan,
Hayallerini gökyüzünün uçsuz bucaksız boşluğuna bırakan…
Buzdağının eteklerine yazılmış bir destanım ben,
Sırtını dağın en sert yerine dayamış,
Korkusuzca gülen, ağlayan, yürüyen, koşan…
Başına ayın parlaklığı, güneşin sıcaklığı geçmiş,
Gözlerini uçuruma ölüm korkusuyla dikmiş.
Bulutlara dert yanan, derdinden eriyip biten,
Bir tek dertleri kalmış gönlünü seven…
Uçuşan kuşun kanadına yazılmış bir destanım ben,
Her hayalinde diyarlara sürüklenen,
Acısını, sevgisini, aşkını kanadının altına saklayan,
Her mazlum çığlığında ebabil kesilen,
Sonsuzlaşan hayatın ertesini yazmaya çalışan,
Hayallerini gökyüzünün uçsuz bucaksız boşluğuna bırakan…