Sepya’daki şiirler; sayısal teknoloji öncesi fotoğraf albümlerinin ‘anı’ ile ‘tarih’ arasındaki solgun yüzüyle, nice zaman sonra geri dönülen çocukluk ve gençlik mekanlarında geziniyor. Unutmakla hatırlamak arasında bir gelgite de dönüşen bu ‘nostos’ ya da ‘sıla-i rahim’ duyarlığı; klasik liriklerden hafif caza, oradan epik-çobanıl övgülere varan içten, yaşamsal bir şiir deneyimi sunuyor.
Sözün burasında, dönülen mekânın Antalya ve Toroslar olduğunu söylememek eksiklik olur.
Şiirimizde değerli örnekleri olan fakat haylidir durgun olan ‘Akdeniz duyarlığı’nın rüzgârı bu kitapla yeniden bize doğru esiyor.
Emre Senan’ın tasarımda, Artin Demirci’nin da resimde ustalık ve yaratıcılıklarıyla katıldıkları bir sanatsal etkileşimin ürünü olan bu sınırlı özel baskının sahibi olmak gerçek bir ayrıcalık.
Sepya’daki şiirler; sayısal teknoloji öncesi fotoğraf albümlerinin ‘anı’ ile ‘tarih’ arasındaki solgun yüzüyle, nice zaman sonra geri dönülen çocukluk ve gençlik mekanlarında geziniyor. Unutmakla hatırlamak arasında bir gelgite de dönüşen bu ‘nostos’ ya da ‘sıla-i rahim’ duyarlığı; klasik liriklerden hafif caza, oradan epik-çobanıl övgülere varan içten, yaşamsal bir şiir deneyimi sunuyor.
Sözün burasında, dönülen mekânın Antalya ve Toroslar olduğunu söylememek eksiklik olur.
Şiirimizde değerli örnekleri olan fakat haylidir durgun olan ‘Akdeniz duyarlığı’nın rüzgârı bu kitapla yeniden bize doğru esiyor.
Emre Senan’ın tasarımda, Artin Demirci’nin da resimde ustalık ve yaratıcılıklarıyla katıldıkları bir sanatsal etkileşimin ürünü olan bu sınırlı özel baskının sahibi olmak gerçek bir ayrıcalık.