Adı belirsiz bir Güney Amerika ülkesinin adı belirsiz bir kasabasında yağışlı, bunaltıcı bir sonbahar. Sıcak dayanılır gibi değil, yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyor, fareler kilisenin temellerini kemiriyorlar ve kasaba halkı bir diktatörlüğün boyunduğurunda inim inim inliyor. Bu sefil ülkede değişen bir tek hükümetler, onlarda çok sık ve kan dökülerek değişiyor. Sonra bir gün, kasabanın dulu Monteil’in çok önceden öngördüğü tuhaf bir olay yaşanıyor. Ama bir delinin kehanetine kim inanır ki? Birisi geceyarısı kasabalıların kapısına fitne dolu yakıştırmalar asmaya başlar. Ardından biri vurulur. Polis şefi de olan belediye başkanı işi ağırdan alır... Gabriel Garcia Marquez’in bir solukta okunan, mizah ve eleştiri yüklü kısa romanı Şer Saati, kuşkular, sırlar, yolsuzluklar, ikiyüzlülükler ve suçların bir çıban gibi baş verip kan ve irin saçtığı o "şer saatleri"ni anlatıyor.
Adı belirsiz bir Güney Amerika ülkesinin adı belirsiz bir kasabasında yağışlı, bunaltıcı bir sonbahar. Sıcak dayanılır gibi değil, yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyor, fareler kilisenin temellerini kemiriyorlar ve kasaba halkı bir diktatörlüğün boyunduğurunda inim inim inliyor. Bu sefil ülkede değişen bir tek hükümetler, onlarda çok sık ve kan dökülerek değişiyor. Sonra bir gün, kasabanın dulu Monteil’in çok önceden öngördüğü tuhaf bir olay yaşanıyor. Ama bir delinin kehanetine kim inanır ki? Birisi geceyarısı kasabalıların kapısına fitne dolu yakıştırmalar asmaya başlar. Ardından biri vurulur. Polis şefi de olan belediye başkanı işi ağırdan alır... Gabriel Garcia Marquez’in bir solukta okunan, mizah ve eleştiri yüklü kısa romanı Şer Saati, kuşkular, sırlar, yolsuzluklar, ikiyüzlülükler ve suçların bir çıban gibi baş verip kan ve irin saçtığı o "şer saatleri"ni anlatıyor.