Amerika seksen yılda bir yaşanan kurumsal krizin ve elli yılda bir vuku bulan sosyoekonomik krizin yarattığı döngülerle sarsılıyor. Bu nedenle ülkenin bugünkü çalkantılı durumu tesadüfi değil, aksine tahmin edilebilir ve doğaldır. Bu döngüler her ne kadar baş döndürücü bir şekilde felakete sürüklenen bir dehşet trenine benzetilse de Kurucu Babalar tarafından tasarlanan Amerikan ruhunu periyodik olarak yeniden yaratan itici güç, bizzat yaşanan bu krizlerdir.
Ne var ki 2020’lerin sonunda bu iki döngü Amerikan tarihinde ilk kez kesişecek ve Beyaz Saray’ın başına kimin geçeceğinden bağımsız olarak Amerikan imparatorluğunun muhtemelen yaşayacağı en zor dönemi başlatacaktır. Bu durumda akla şu sorular gelmektedir: Ülke sadece krizden çıkmakla kalmayıp yeni bir döneme girmek için de yeterli olgunluğa sahip olacak mı? Yakın gelecekte Amerika’da ve dünyada ne gibi köklü değişiklikler beklenebilir? Önümüzdeki yıllarda hangi teknolojik atılımlar, sosyal çatışmalar ve ekonomik çalkantılar yaşanacak?
Ukrayna ve Beyaz Rusya’daki olayları ve Suriye’deki savaşı öngören Friedman, yeni kitabı Sessizlik Öncesi Fırtına’da önümüzdeki yılları nefes kesici detaylar içerisinde analiz ediyor.
“Friedman, özellikle krizlerin ardından ulusun toparlanmasını sağlayan yeniden icat etme hâlinin kökenleri başta olmak üzere, Amerikan yaşamına dair keskin bir analiz sunuyor. Ortak bir tarihi ve kültürü paylaşmayan Amerikalıların, ülkelerini ve ‘kendilerini’ nasıl icat ettiğinden bahsediyor. Bunun yanı sıra ulusun dünyadaki ‘tek küresel güç’ olarak sorumluluklarını kabul etmekteki isteksizliğini ve endüstriyel işçi sınıfı ile teknokrat sınıfı arasındaki gerilimi ele alıyor.”
Kirkus
“İçinden geçtiğimiz zor günlere öngörülü bir yaklaşım… Bu kitap, içinde gerçek bir anlayış barındırıyor.”
The Wall Street Journal
“Stratejik planlamada rolü olan herkesin mutlaka okuması gereken temel bir kitap. Net, merak uyandırıcı bir metni, yaklaşan mücadelelerin ve nihai sonuçlarının düşündürücü bir izdüşümüyle birleştiriyor.”
Douglas Duncan, Fannie Mae Başekonomisti
“Sessizlik Öncesi Fırtına’da George, jeopolitik tahmin modellerini Birleşik Devletler’e uygulayarak kuruluşundan bugüne Amerikan tarihinin eşsiz hikâyesini anlatıyor. Ortaya ise şu an bulunduğumuz noktayı ve ulus olarak ilerlediğimiz muhtemel yönü anlayabilmemiz için sunulmuş faydalı ve tarafsız bir güzergâh çıkıyor.”
Gallup Şirketi Ortağı Joe Daly
“Bizi bekleyen geleceğe anlık bir bakış sunan bu kitabı okumak için harika bir zaman!”
The Garden Island
“Amerika’nın hoşnutsuzluklarının kapsamlı ve umut verici teşhisine göre Trump döneminin acı verici deneyimi, ekonomimizde ve yönetim kuruluşlarında, sonuca ulaşmadan önce derinleşecek birtakım krizleri maskeliyor… Friedman rüzgârın estiği yöne dair aydınlatıcı ve makul değerlendirmeler sunuyor.”
Publishers Weekly
“Başarılı anlatımıyla Friedman, Amerika’nın kuruluşundan beri kurumsal ve sosyoekonomik döngülerin nasıl ülkede tekrar tekrar vuku bulduğunu ve bu on yıl içerisinde nasıl ilk defa bu iki döngünün kesişeceğini ikna edici vakalarla gözler önüne seriyor.”
Lone Star Literary Life
Amerika seksen yılda bir yaşanan kurumsal krizin ve elli yılda bir vuku bulan sosyoekonomik krizin yarattığı döngülerle sarsılıyor. Bu nedenle ülkenin bugünkü çalkantılı durumu tesadüfi değil, aksine tahmin edilebilir ve doğaldır. Bu döngüler her ne kadar baş döndürücü bir şekilde felakete sürüklenen bir dehşet trenine benzetilse de Kurucu Babalar tarafından tasarlanan Amerikan ruhunu periyodik olarak yeniden yaratan itici güç, bizzat yaşanan bu krizlerdir.
Ne var ki 2020’lerin sonunda bu iki döngü Amerikan tarihinde ilk kez kesişecek ve Beyaz Saray’ın başına kimin geçeceğinden bağımsız olarak Amerikan imparatorluğunun muhtemelen yaşayacağı en zor dönemi başlatacaktır. Bu durumda akla şu sorular gelmektedir: Ülke sadece krizden çıkmakla kalmayıp yeni bir döneme girmek için de yeterli olgunluğa sahip olacak mı? Yakın gelecekte Amerika’da ve dünyada ne gibi köklü değişiklikler beklenebilir? Önümüzdeki yıllarda hangi teknolojik atılımlar, sosyal çatışmalar ve ekonomik çalkantılar yaşanacak?
Ukrayna ve Beyaz Rusya’daki olayları ve Suriye’deki savaşı öngören Friedman, yeni kitabı Sessizlik Öncesi Fırtına’da önümüzdeki yılları nefes kesici detaylar içerisinde analiz ediyor.
“Friedman, özellikle krizlerin ardından ulusun toparlanmasını sağlayan yeniden icat etme hâlinin kökenleri başta olmak üzere, Amerikan yaşamına dair keskin bir analiz sunuyor. Ortak bir tarihi ve kültürü paylaşmayan Amerikalıların, ülkelerini ve ‘kendilerini’ nasıl icat ettiğinden bahsediyor. Bunun yanı sıra ulusun dünyadaki ‘tek küresel güç’ olarak sorumluluklarını kabul etmekteki isteksizliğini ve endüstriyel işçi sınıfı ile teknokrat sınıfı arasındaki gerilimi ele alıyor.”
Kirkus
“İçinden geçtiğimiz zor günlere öngörülü bir yaklaşım… Bu kitap, içinde gerçek bir anlayış barındırıyor.”
The Wall Street Journal
“Stratejik planlamada rolü olan herkesin mutlaka okuması gereken temel bir kitap. Net, merak uyandırıcı bir metni, yaklaşan mücadelelerin ve nihai sonuçlarının düşündürücü bir izdüşümüyle birleştiriyor.”
Douglas Duncan, Fannie Mae Başekonomisti
“Sessizlik Öncesi Fırtına’da George, jeopolitik tahmin modellerini Birleşik Devletler’e uygulayarak kuruluşundan bugüne Amerikan tarihinin eşsiz hikâyesini anlatıyor. Ortaya ise şu an bulunduğumuz noktayı ve ulus olarak ilerlediğimiz muhtemel yönü anlayabilmemiz için sunulmuş faydalı ve tarafsız bir güzergâh çıkıyor.”
Gallup Şirketi Ortağı Joe Daly
“Bizi bekleyen geleceğe anlık bir bakış sunan bu kitabı okumak için harika bir zaman!”
The Garden Island
“Amerika’nın hoşnutsuzluklarının kapsamlı ve umut verici teşhisine göre Trump döneminin acı verici deneyimi, ekonomimizde ve yönetim kuruluşlarında, sonuca ulaşmadan önce derinleşecek birtakım krizleri maskeliyor… Friedman rüzgârın estiği yöne dair aydınlatıcı ve makul değerlendirmeler sunuyor.”
Publishers Weekly
“Başarılı anlatımıyla Friedman, Amerika’nın kuruluşundan beri kurumsal ve sosyoekonomik döngülerin nasıl ülkede tekrar tekrar vuku bulduğunu ve bu on yıl içerisinde nasıl ilk defa bu iki döngünün kesişeceğini ikna edici vakalarla gözler önüne seriyor.”
Lone Star Literary Life