Sevdalı Bir Yelpaze
O, Kalubeladan beri mevcuttu. Bütün evrenden süzülürdü.
Avuç içlerinde, derûnda, diplerde, aşk râşelerinde, muhabbetin esrarlı bahçelerinde, seyrana çıkılan efsunlu göklerde…
“Durakladı, dudakları hoşlukla kıvrıldı.
Sonra hayali bir kalemle yazıya, insanlık timsalinin en görkemli işaretini, en seçkin azanın alametini kondurdu.
Açılmak, yarılmak, aşılmak isteyen müteessir, rikkatli, cevherli bir kalp.
Biliyordu dünden bugüne yarına sonsuzca yazılsa çizilse; envaitürlü biçimde belirtilse de, gönül onun her zaman onun ifadesinden, şiirîyet ve terennümünden saadet duyacaktı.
İnsan işlenmiş, tezyîn edilmiş kalbiyle yaşayacaktı.
Sevdalı Bir Yelpaze
O, Kalubeladan beri mevcuttu. Bütün evrenden süzülürdü.
Avuç içlerinde, derûnda, diplerde, aşk râşelerinde, muhabbetin esrarlı bahçelerinde, seyrana çıkılan efsunlu göklerde…
“Durakladı, dudakları hoşlukla kıvrıldı.
Sonra hayali bir kalemle yazıya, insanlık timsalinin en görkemli işaretini, en seçkin azanın alametini kondurdu.
Açılmak, yarılmak, aşılmak isteyen müteessir, rikkatli, cevherli bir kalp.
Biliyordu dünden bugüne yarına sonsuzca yazılsa çizilse; envaitürlü biçimde belirtilse de, gönül onun her zaman onun ifadesinden, şiirîyet ve terennümünden saadet duyacaktı.
İnsan işlenmiş, tezyîn edilmiş kalbiyle yaşayacaktı.