İpek, annesiyle babasının doğum günü armağanı olan dürbünüyle kardeşi Gökhan'a bakıyordu. Dürbün, Gökhan'ın küçük yüzünü iyice yakınlaştırıyor, garip biçimde çarpıtıyor, ağzını, gözlerini birbirine karıştırıyordu. İpek güldü. Gökhan sabırsız:
Abla, bana da göster, dedi.
Peki. Dikkatli ol ama sakın dürbünü düşürme.
İki kardeş, dürbünle, bahçedeki ağaçları, yoldan geçen insanları, odadaki kitaplığı, masa başında çalışan anneleriyle babalarını izlediler uzun süre.
İpek, annesiyle babasının doğum günü armağanı olan dürbünüyle kardeşi Gökhan'a bakıyordu. Dürbün, Gökhan'ın küçük yüzünü iyice yakınlaştırıyor, garip biçimde çarpıtıyor, ağzını, gözlerini birbirine karıştırıyordu. İpek güldü. Gökhan sabırsız:
Abla, bana da göster, dedi.
Peki. Dikkatli ol ama sakın dürbünü düşürme.
İki kardeş, dürbünle, bahçedeki ağaçları, yoldan geçen insanları, odadaki kitaplığı, masa başında çalışan anneleriyle babalarını izlediler uzun süre.