Merak duygusu, insanoğlunun keşiflerinin kaynağıdır.
Bilinmeyen yerlere yapılan yolculuklar, insana yeni yeni şeyler öğretir. Her yeni bilgi aktarıldığı toplumda sosyal, siyasal ve iktisadi değişimlere neden olur.
Seyahatnameler, yazılı kültürün en eski ve ilgi çekici türlerindendir. Marco Polo'dan Evliya Çelebi'ye kadar nice seyyah, aktardıkları bilgilerle hem kültürleri kayıt altına almışlar hem de insanın merak duygusunu beslemeyi sürdürmüşlerdir.
Kültürel canlılığın arttığı yayın hayatının canlandığı Tanzimat döneminin önemli isimlerinden biri de Direktör Âli Bey'dir. Tiyatro, mizah ve gezi alanlarında eserler veren yazarı meşhur eden, “Direktör” lakabıdır. Uzun yıllar bürokrasinin muhtelif kademelerinde görev aldıktan sonra, son olarak Duyûn-ı Umumiye müdürlüğü yapmasından gelir bu lakabı. Âli bey, 1885-1888 yılları arasında teftiş görevi gereği İstanbul'dan yola çıkarak Güneydoğu Anadolu, Musul, Bağdat ve Hindistan'a kadar uzanan uzun bir seyahate çıkmıştır. Bu sürede aldığı notlardan oluşan Seyahat Jurnali, yazarının kıvrak zekâsı, ince mizah duygusu ve keskin gözlemciliğinin açıklıkla görülebileceği bir gezi kitabıdır.
Üslûbu korunarak günümüz Türkçesine aktarılan Seyahat Jurnali, yerli edebiyatın ilk adımlarının atıldığı bir döneme ait olması sebebiyle sadece edebi değil, tarihi öneme de sahiptir…
Merak duygusu, insanoğlunun keşiflerinin kaynağıdır.
Bilinmeyen yerlere yapılan yolculuklar, insana yeni yeni şeyler öğretir. Her yeni bilgi aktarıldığı toplumda sosyal, siyasal ve iktisadi değişimlere neden olur.
Seyahatnameler, yazılı kültürün en eski ve ilgi çekici türlerindendir. Marco Polo'dan Evliya Çelebi'ye kadar nice seyyah, aktardıkları bilgilerle hem kültürleri kayıt altına almışlar hem de insanın merak duygusunu beslemeyi sürdürmüşlerdir.
Kültürel canlılığın arttığı yayın hayatının canlandığı Tanzimat döneminin önemli isimlerinden biri de Direktör Âli Bey'dir. Tiyatro, mizah ve gezi alanlarında eserler veren yazarı meşhur eden, “Direktör” lakabıdır. Uzun yıllar bürokrasinin muhtelif kademelerinde görev aldıktan sonra, son olarak Duyûn-ı Umumiye müdürlüğü yapmasından gelir bu lakabı. Âli bey, 1885-1888 yılları arasında teftiş görevi gereği İstanbul'dan yola çıkarak Güneydoğu Anadolu, Musul, Bağdat ve Hindistan'a kadar uzanan uzun bir seyahate çıkmıştır. Bu sürede aldığı notlardan oluşan Seyahat Jurnali, yazarının kıvrak zekâsı, ince mizah duygusu ve keskin gözlemciliğinin açıklıkla görülebileceği bir gezi kitabıdır.
Üslûbu korunarak günümüz Türkçesine aktarılan Seyahat Jurnali, yerli edebiyatın ilk adımlarının atıldığı bir döneme ait olması sebebiyle sadece edebi değil, tarihi öneme de sahiptir…