Bir Adam, Bir Yemin, İşte Yitip Gittin.
Savaşların ve ölümlerin yarattığı travmaların ağırlığı altında kalmış Berta’nın, yakın arkadaşı Wilhelmine ve kocası Wilhelm arasında geçen öyküsü, aynı zamanda çalkantılarla dolu bir yüzyılın hızlandırılmış özeti gibidir. Fritz’in, parçalanmış zihinlere parçalanmış anlatımlar gerekir anlayışıyla kaleme aldığı Şeylerin Ağırlığı, görünüşte basit ama detaylara indikçe girift bir hale gelmesiyle âdeta modern bir Yunan tragedyasına dönüşür.
Sebald, Jelinek gibi yazarların hayranlığını kazanan Marianne Fritz’in ilk romanı Şeylerin Ağırlığı, 1978’de Robert Walser Ödülü’nü kazanmıştır. Türkçede ilk kez yayımlanan Fritz’in bu önemli eseri, Gül Gürtunca’nın Almanca aslından çevirisiyle…
Bir Adam, Bir Yemin, İşte Yitip Gittin.
Savaşların ve ölümlerin yarattığı travmaların ağırlığı altında kalmış Berta’nın, yakın arkadaşı Wilhelmine ve kocası Wilhelm arasında geçen öyküsü, aynı zamanda çalkantılarla dolu bir yüzyılın hızlandırılmış özeti gibidir. Fritz’in, parçalanmış zihinlere parçalanmış anlatımlar gerekir anlayışıyla kaleme aldığı Şeylerin Ağırlığı, görünüşte basit ama detaylara indikçe girift bir hale gelmesiyle âdeta modern bir Yunan tragedyasına dönüşür.
Sebald, Jelinek gibi yazarların hayranlığını kazanan Marianne Fritz’in ilk romanı Şeylerin Ağırlığı, 1978’de Robert Walser Ödülü’nü kazanmıştır. Türkçede ilk kez yayımlanan Fritz’in bu önemli eseri, Gül Gürtunca’nın Almanca aslından çevirisiyle…